• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ana renklerin sadece ini ayırdedebilen
  • {A} dichromatic
Sadece saçlarım ucunu kesip düzeltiniz, lütfen.
  • {PHR} trim: Just a trim, please.
Sadece elde yıkama
  • {PHR} handwash: Handwash only
Sadece kişisel kullanım için eşyalarım var.
  • {PHR} article: I only have articles for personal use.
Sadece gerekli olanları yapın.
  • {PHR} essential: Just do the essentials.
hastalığın sadece kafada olduğuna inanan mezhep
  • {N} Christian Science
Sadece kenarlardan alın.
  • {PHR} edge: Just take some off the edges.
Sadece nakit
  • {PHR} cash: Cash only
sadece
  • {ADV} just, only, simply, merely, exclusively, nothing but, but, nigh but, nothing else, purely, solely
  • {PRON} itself
sadece akıl veren
  • {A} armchair
sadece anneden olan akrabalık
  • {N} halfblood
sadece aptallar
  • {ADV} none but fools
sadece babadan olan kan bağı
  • {N} halfblood
sadece beni ilgilendirir
  • {PHR} bag: that's just my bag
sadece bu değil
  • {ADV} not only this
sadece eğlenmek için
  • {ADV} just for the fun
sadece ikimiz
  • {ADV} two: just the two of us
sadece kendini merkez alan
  • {A} egocentric
sadece merhabalaşmak
  • {V} nod: be on nodding terms
sadece sen
  • {ADV} none but you