Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
farklı |
- {A} different, diverse, dissimilar, unlike, varied, distinct, variant, several, alien, another, discrete, disparate, divergent, divided, incompatible, incongruous
- {ADV} cry: a far cry, cry: a far cry from, otherwise
- {PREF} hetero-
- {PREP} unlike
|
|
|
farklı |
different, having a difference.
farklı tarife differential price list. |
|
farklı |
* different, having a difference. |
|
farklı |
different |
|
farklı |
discrepant |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
amaçları farklı olmak |
- {V} cross-purpose: be at cross-purposes
|
|
aynı yazılıp farklı anlama gelen |
|
|
aynı yazılıp farklı anlama gelen sözcük |
|
|
birbirinden farklı |
|
|
odalarının seviyeleri farklı ev |
- {N} house: split-level house
|
|
farklı alanlara yönlendirilmiş |
|
|
farklı biçimde |
|
|
farklı düşünmek |
|
|
farklı görüşte olmak |
|
|
farklı muamele etmek |
- {V} discriminate, discriminate between
|
|
farklı olan |
|
|
farklı olarak |
- {ADV} differently, distinct: as distinct from, contradistinction: in contradistinction to, contradistinction: in contradistinction for
- {PREP} unlike
|
|
farklı olma |
|
|
farklı olmak |
- {V} different: be different, differ, vary, diverge
|
|
farklı olmasını sağlamak |
|
|
farklı sayılmaz |
- {PHR} choose: not much to choose
|
|
farklı şeyler |
|
|
farklı yapıda |
|
|
farklı yorumlamak |
|
|
herzamankinden farklı bir şey yemek |
- {V} treat: give oneself a treat
|
|
|
|