karın >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

karın	{A} ventral {N} abdomen, belly, stomach, tummy, tum, inside, paunch, pod, venter

karın	,-rnı 1. abdomen; abdominal region. 2. belly, stomach. 3. womb. 4. belly; the rounded, protrusive part (of something). 5. colloq. mind, head. 6. phys. antinode, loop. karını acıkmak to be hungry, get hungry. karını aç hungry. karını ağrımak to have a stomach ache. karın ağrısı 1. stomach ache, colic. 2. colloq. a pain in the neck (person). 3. colloq. what-do-you-call-it, whatyoumayjigger. karın boşluğu anat. abdominal cavity. karını burnunda very much in the family way, big with child. karınını deşmek /ın/ colloq. to stab (someone) in the belly. karını doymak to be full, have eaten one´s fill. karınını doyurmak 1. to eat one´s fill. 2. /ın/ to feed (someone). karın fıtığı path. abdominal hernia. karını geniş easygoing, nonchalant. karını gitmek to have diarrhea. karını karnına geçmiş painfully thin person. karınından konuşan kimse ventriloquist. karınından konuşma ventriloquism. karınından konuşmak to ventriloquize. karınından söylemek 1. to speak very softly. 2. to make up a tale, make up a yarn. karını sürmek to have diarrhea. karını tok not hungry, full. karınım tok (bu sözlere). colloq. I´m tired of hearing about it. karını tok, sırtı pek well-off and contented with life. karın üstüne iniş crash landing (made without using the landing gear). karın yüzgeci ventral fin. karını zil/dümbelek çalmak for (one´s) stomach to growl from hunger; (for someone) to be very hungry.
karın	kar{nı} * abdomen; abdominal region. * belly, stomach. * womb. * belly; the rounded, protrusive part (of something).
karın	abdomen
karın	belly

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

şiddetli karın ağrısı	{N} pain: griping pains
alt karın	{N} pelvis
alt karın boşluğu	{N} cavity: pelvic cavity
bağırsakları karın duvarına bağlayan zar	{N} mesentery
Karın ağrım var.	{PHR} stomachache: I have a stomachache.
karın ağrısı	{N} stomachache, bellyache, worry, collywobbles, gastralgia
karın ağrısı nöbeti	{N} gripes
karın boşluğu	{N} pit of the stomach, cavity: abdominal cavity
karın boşluğu ile ilgili	{A} coeliac
karın boşluğuna ait	{A} celiac
karın boşluğu sinir ağı	{N} solar plexus
karın bölgesinde ağrı	{N} abdominal pains
karın ile ilgili	{A} abdominal
karın tokluğuna çalıştırma	{N} sweating
karın üstü dalış	{N} belly flop
karın yüzgeci olmayan	{A} apodal
karın zarı	{N} peritoneum
karın zarı iltihabı	{N} peritonitis
üst karın duvarı	{N} epigastrium
karın ağrısı	* stomach ache, colic. konuşma dili * a pain in the neck (person). konuşma dili * what-do-you-call-it, whatyoumayjigger.