Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
yakışıklı |
- {A} comely, good-looking, handsome, personable, shapely, sightly, smart, well-favored, well-favoured [Brit.]
- {N} stunner
|
|
|
yakışıklı |
handsome, good-looking (man). |
|
yakışıklı |
* handsome, good-looking (man). |
|
yakışıklı |
fine looking |
|
yakışıklı |
good looking |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
çok yakışıklı genç |
|
|
rüyada görülen yakışıklı erkek |
|
|
uzun boylu ve yakışıklı |
|
|
yakışıklı adam |
|
|
çok yakışıklı genç |
Apollo |
n. |
rüyada görülen yakışıklı erkek |
sheik, sheikh |
n. |
uzun boylu ve yakışıklı |
clean limbed |
adj. |
yakışıklı adam |
handsome man |
n. |
yakışıklı genç |
Adonis |
n. |
|
|