• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
ÂRÂM-BAHŞ f. Dinlendirici, dinlendiren, ârâm veren.

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ÂRÂM (İrem. C.) Çölde, sahrada konulan hususi nişan.
ÂRÂM f. Durma, dinlenme. * Yerleşme, rahat etme, karar kılma. * Eğlenme.
ÂRÂM-CÛ f. Dinlenmek isteyen.
ÂRÂM-CÛYANE f. Dinlenmek isteyene yakışır şekilde.
ÂRÂM-GÂH f. Dinlenilecek yer.
ÂRÂM-GÂR Hiçbir sıkıntısı olmayan, rahat yaşayan adam.
ÂRÂM-GÜZİN f. Dinlenmek için oturan, istirahat eden, dinlenen.
ÂRÂM-I CÂN Gönül rahatı. * Sevgili, sevilen güzel.
ÂRÂM-I DİL Sevgili, sevilen güzel. * Gönül rahatı.
ARÂM-RÜBA f. Sıkıntı veren, istirahatı bozan, rahatı kaçıran.
ARÂM-SAZ f. Yerleşen, oturan.
ARÂM-SÛZ f. Huzuru bozan, rahatsızlık veren.
ATA-BAHŞ f. Bahşiş veren.
BAHS Kazmak. * Ayırmak. * Saçmak. * Birşey hakkında etrafiyle söz söyleyip hakikatı araştırma. Konuşulan şey. * Teftiş. * Söz münazarası, muaraza, mübahese. * Bir mevzû hakkında tafsilât, açıklama. * İddialaşma.
BAHS Noksanlık. Azlık. Nâkıs. Az. * Akarsu ile sulanmayıp yağmur suyu ile mahsül alınabilen tarla.* Zulüm. İşkence. * Uzaklık. * Gümrük almak. * Göz çıkarmak.
BAHŞ f. Bağış. Verme. İhsan.
BAHŞ-I KALENDERÎ Cömertçe ihsan yapma, dağıtma.
CAN-BAHŞ f. Hayat bağışlayan, can veren. Sevgili. Cenâb-ı Hak. Allah.
CİLÂ-BAHŞ Parlaklık veren, parlatan.
DÂD-BAHŞ f. Hakkı yerine getiren, adaletli.