İngilizce » Türkçe |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
abide |
{ə'baıd}
- {V} beklemek, kalmak, katlanmak, çekmek
|
|
|
abide |
f. bir yerde kalmak; sabit durmak; tahammül etmek, dayanmak, çekmek; ikamet etmek, oturmak, sakin olmak, mukim olmak abide by sebat etmek; itaat etmek durmak. |
|
abide |
f. 1. by -e göre hareket etmek/davranmak; (vaade/karara) sadık kalmak. 2. by -e uymak, -e riayet etmek. 3. çekmek, tahammül etmek; -e katlanmak/dayanmak. 4. (a.bode) kalmak, devam etmek; baki kalmak. 5. (a.bode) oturmak, ikamet etmek. 6. (a.bode) beklemek. |
|
abide |
a.bide
ıbayd'
Fiil [D] abode/abided
* çekmek, tahammül etmek:
I can't abide him!
Onu çekemem! |
|
abide |
bir yerde kalmak; sabit durmak; tahammül etmek, d |
|
|
Osmanlıca » Türkçe |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
ABİDE |
Uzun müddet dillerde destan olup kalan beliye ve dâhiye. * Bir milletin târihinde büyük bir değeri hâiz olan
vak'a. * Fesahat ve belâgatı dolayısıyle benzeri söylenemeyen şiir. * Tarihte yüksek ve hâkim bir mevkide
olan vak'aları veya büyükleri yaşatmak için yapılan bina. * Azametiyle, güzelliğiyle insanı hayrete uğratan
mebani. (Süleymaniye ve Ayasofya câmileri gibi.) Uzun müddet yaşıyan edebî, ilmi, sinai eserler. * Geçmiş
devirlerden kalma tarihi veya bedii kıymeti olan binalar, kaleler ve harabeleri. * Dikilmiş sütunlar ve bunların
üzerindeki resimler, nakışlar, yazılar. * Abidenin arapçadaki manası bizdekinden başkadır: Kendisinden
nefretle, haşyetle bahsolunan, uzun müddet dillerde destan olup kalan dâhiye ve beliyyeye denir. (Türk İslâm
Ansiklopedisi) |
|
ABİDE |
İbâdet eden kadın. (Abide-i zâhide gibi) |
|
|
İngilizce » İngilizce |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
Abide |
To wait; to pause; to delay. |
v. i. |
Abide |
To stay; to continue in a place; to have one's abode; to dwell; to sojourn; -- with with before a person, and commonly with at or in before a place. |
v. i. |
Abide |
To remain stable or fixed in some state or condition; to continue; to remain. |
v. i. |
Abide |
To wait for; to be prepared for; to await; to watch for; as, I abide my time. |
v. t. |
Abide |
To endure; to sustain; to submit to. |
v. t. |
|
İngilizce » İspanyolca |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
abide |
{ə'baıd}
- {V} tolerar, soportar, aguantar, mantener, esperar, permanecer, acatar, atenerse a, someterse a, morar, cuestión: hacer cuestión de
|
|
|
İngilizce » Rusça |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
abide |
{ə'baıd}
- {V} вынос`ить, терпеть, потерпеть, перетерпеть, оставаться верным, придерживаться, выполнять, прочный: быть прочным, ждать, обретаться
|
|
|
İngilizce » Portekizce |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
abide |
{ə'baıd}
- {V} continuar, permanecer, subsistir, habitar, residir, morar, agüentar, conformar-se, aguardar, tolerar, questão: fazer questão de, sustentar, manter
|
|
|
İngilizce » Yunanca |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
abide |
{ə'baıd}
- {V} παραμένω πιστός, εμμένω, περιμένω, αναμένω, αντέχω, διαμένω, αντιμετωπίζω ευθάρσως, συμμορφώνομαι, υπακούω, υποτάσσομαι, μένω, κατοικώ
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|