 Türkçe » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
| diz |
|
|
|
|
| diz |
knee.
diz ağırşağı kneepan, kneecap, patella.
dizlerinin bağı çözülmek to become (suddenly) weak in the knees.
diz boyu up to the knees, knee-deep.
diz çökmek
1. to kneel, kneel down.
2. to tuck one´s legs under oneself.
3. to submit to another.
diz çöktürmek /a/
1. to make (someone) kneel down.
2. to subdue, bring (someone) to his knees.
dizinin dibinde right beside one.
diz dize oturmak to sit close together.
dizini dövmek
1. to be filled with remorse.
2. to be bitterly sorry.
dize gelmek to surrender, give up.
dize getirmek /ı/ to bring (someone) to heel.
dizlerine kapanmak /ın/ to plead abjectly with (someone).
dizleri kesilmek/ tutmamak to feel exhausted, feel one´s knees giving way.
diz üstü kneeling, on one´s knees. |
|
| diz |
* knee. |
|
| diz |
knee |
|
| diz |
knee |
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.) |
Ayarlar
Osmanlıca » Türkçe 
İngilizce Türkçe Çeviri