appui |
/apui / nm dayanak, destek; mec. arka, destek prendre appui sur -den destek almak; (e)-tête/apuitet / nm baş dayanağı |
|
casse-tête |
/kastet / nm inv cop, topuz |
|
en-tête |
/añtet / nm (kâğıttazarfta) başlık papier à en-tête başlıklı kâğıt, antetli kâğıt |
|
nu-tête |
/nütet / adj inv başi açık |
|
serre-tête |
/sertet / nm saç bandıağı; bone |
|
tête |
/tet / nf baş; kafa; yüz ifadesi, görünüm; kafatası; tepe, doruk, uç; soğukkanlılık; kişi; başlangıç; önder, işin başı; sp. kafa vuruşu avoir la tête froide soğukkanlı olmak avoir qch en tête bir düşündüğü olmak avoir toute sa tête aklı başında olmak baisser la tête utanmak casser la tête kafa şişirmek courber la tête boyun eğmek crier à tue-tête avazı çıktığı kadar bağırmak de tête ezberden en tête önde, başta en tête à tête baş başa faire sa tête çalım satmak faire une tête (futbol) topa kafa vurmak jeter à la tête başa kakmak lever la tête kendini göstermek lui en coûter la tête hayatına mal olmak mal de tête baş ağrısı mauvaise tête dik kafalı, ele avuca sığmaz monter à la tête baş döndürmek par tête adam başına prendre la tête öne geçmek se mettre en tête aklına koymak tenir tête à karşi gelmek, karşi koymak, kafa tutmak tête carrée dik kafalı tête de mort baş iskeleti, kurukafa |
|
tête-à-queue |
/tetakö / nm inv ters tarafa dönüş |
|
tête-à-tête |
/tetatet / nm inv baş başa konuşma; iki kişilik kahvaltı |
|
tête-bêche |
/tetbeş / adv biri baş aşağı öbürü baş yukarı durumunda |
|
tue-tête |
/tütet / : à tue-tête avazı çıktığı kadar |
|
à tête reposée |
dinç kafa ile |
|
à tue-tête |
avazı çıktığı kadar |
|
appui |
[le] dayanak, destek;arka, destek |
|
avoir la tête dure |
kalın kafalı olmak |
|
avoir la tête fêlée |
kafadan çatlak olmak |
|
avoir la tête froide |
soğukkanlı olmak |
|
avoir mal à tête |
başı ağrımak |
|
avoir qch en tête |
bir düşündüğü olmak |
|
avoir toute sa tête |
aklı başında olmak |
|
baisser la tête |
utanmak |
|