English » Turkish  |
Top  |
bang! |
{bæŋ}
- {INTRJ} güm!, küt!, pat!, çat!
|
|
|
|
English » Turkish Indirect results |
Top  |
bang |
{bæŋ}
- {ADV} tam, tamamen, bütünüyle
- {N} gürültü, patlama, patırtı, heyecan, zevk, uyuşturucu enjeksiyonu
- {V} vurmak, çarpmak, küt diye çarpmak, güm diye çarpmak, sevişmek, yatmak, hızla çarpmak
|
|
bang about |
|
|
bang away |
|
|
bang in the face |
- {ADV} tam yüzüne, suratının ortasına
|
|
bang in the middle |
|
|
bang into |
|
|
bang off |
|
|
bang on |
- {ADV} tamamen doğru, şüphesiz doğru
|
|
bang-on |
- {ADV} tam, tamamen, tümüyle doğru
|
|
bang on time |
- {ADV} tam zamanında, dakika: dakikası dakikasına
|
|
bang sense into smb. |
- {ID} düşünmesini sağlamak
|
|
bang up |
- {V} mahvetmek, haşat etmek
|
|
bang-up |
{'bæŋʌp}
- {ADV} çok iyi, müthiş
- {A} mükemmel
|
|
big bang |
|
|
bang the door on |
- {ID} kapı: kapıyı suratına çarpmak, imkânsızlaştırmak, kapı: bütün kapıları kapatmak
|
|
slap-bang |
{'slæp,bæŋ}
- {ADV} birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam
|
|
bang one's head against a wall |
- {ID} boşuna çırpınmak, olmayacak işe kalkışmak
|
|
bang |
i. 1. Çat!/Bom! 2. gürültü, patırtı; patlama. 3. heyecan, sevinç. 4. sansasyon, olay.
f. 1. şiddetle çarpmak/kapanmak. 2. gürültülü bir şekilde vurmak. 3. gürültü yapmak.
z. k. dili tam: bang in the middle of the war savaşın tam ortasında. bang on time tam zamanında. |
|
bang |
i.
f.
z. gürültü, patlama; bir vuruş neticesinde çıkan ses; patırtı; enerji, bir şeyi yapma gayreti, şevk; A.B.D., argo heyecan, sevinç; argo uyuşturucu madde içitimi, morfin;
f. çarpmak, gürültü ile kapatmak; hızla vurmak; gürültü yapmak; argo morfin yapmak;
z. gürültülü bir şekilde, ansızın. |
|
bang up |
mahvetmek, canına okumak: You can use my car, but don´t you dare bang it up! Arabamı kullanabilirsin, ama canına okuyayım deme! |
|
|
Turkish » English Indirect results |
Top  |
|
|