daha%20duyarl%C4%B1%20davranmak >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

Geceleri daha çok acıyor.	{PHR} hurt: It hurts more at night.
andanteden daha canlı	{ADV} andantino
Arkamı biraz daha kısaltır mısınız?	{PHR} back: Can you cut a little more off the back?
Lütfen daha askı getirin.	{PHR} hanger: Please bring me more hangers.
Daha aydınlık bir oda gösterir misiniz?	{PHR} bright: Would you please show me a brighter room?
aynı anı daha önce de yaşadığını hissetme	{V} deja vu
Daha az.	{PHR} less: Less.
az daha	{ADV} almost, nearly, all but {PREP} next-door to
Daha basit bir model tercih ederim.	{PHR} simple: I prefer a simpler style.
Biraz daha.	{PHR} more: More.
Biraz daha lütfen.	{PHR} little: A little more, please.
bir bu kadar daha	{ADV} more: as many more
bir daha	{ADV} once more, once again, again, over again, yet again, anew {PRON} another
bir daha asla	{ADV} nevermore
bir daha bölme	{N} subdivision
bir daha sözünü etmemek	{ID} curtain: draw the curtain over smth.
bir daha yapmak	{V} work over
bir kat daha	{ADV} more
bir kez daha	{ADV} once again
bir kez daha bölmek	{V} subdivide