• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce Yukarı
gerçek
  • {A} true, real, factual, original, actual, authentic, genuine, rightful, truthful, right, exact, proper, literal, bona fide, dinkum, earnest, honest-to-god, honest-to-goodness, intrinsic, pucka, pukka, sincere, sterling, straight-out, substantial, tangible, unfeigned, veracious, veritable, very, virtual
  • {ADV} real: for real
  • {N} truth, fact, reality, real: the real, true: the true, verity, veracity, low-down, right, sooth, troth, actualities
gerçek
1. real, true, genuine, authentic.
2. reality, truth.
3. fact.
4. really, in truth.

__leri görmek to acknowledge the facts.

__leri kabul etmek to face or accept the facts.

__ kişi law natural person.

__ sayı math. real number.
gerçek * real, true, genuine, authentic. * reality, truth. * fact. * really, in truth.
gerçek actual
gerçek fact

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
gerçek zamanlı
1. gerçek zaman.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
asıl gerçek
  • {N} truth: gospel truth
bilinen gerçek
  • {N} truism
çıplak (gerçek)
  • {A} unvarnished
çıplak gerçek
  • {N} truth: naked truth, fact: naked fact, bare: the bare fact, truth: gospel truth
gerçek deri
  • {N} leather: genuine leather
Bu gerçek deri mi?
  • {PHR} genuine: Is this genuine leather
gerçek anlam
  • {N} real meaning, spirit, value
gerçek anlamı dışında kullanılan sözler
  • {N} cant
gerçek aşk
  • {N} true love
gerçek boyutlarda
  • {A} true to size
gerçek boyutta
  • {A} large: as large as life
gerçek büyüklük
  • {N} full scale
gerçek değer
  • {N} intrinsic value, substantiality
gerçek dışı
  • {A} unreal, insubstantial, unsubstantial, delusive, fanciful, imaginary
gerçek dışı (görüntü)
  • {A} phantasmal
gerçek dışı karakter
  • {N} lay figure
gerçek dışılık
  • {N} falsehood
gerçek dost
  • {N} true friend, fast friend
gerçek durum
  • {N} factual situation
gerçek gibi
  • {A} lifelike