• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
kulaktan dolma bilgi
  • {N} hearsay
kulaktan dolma delil
  • {N} hearsay evidence
kulaktan kulağa fısıldamak
  • {V} exchange whispers
kulaktan kulağa yayılarak gelen gelenek
  • {N} auricular tradition
kulaktan kulağa yayılmış
  • {A} auricular
kulaktan aşık olmak /a/ to be in love with (someone, something) one has never seen
kulaktan dolma (knowledge) picked up here and there (by listening)
kulaktan kapmak /ı/ to pick up (knowledge) here and there (by listening)
kulaktan kulağa (news traveling) on the grapevine
kulaktan âşık olmak * to be in love with (someone/something) one has never seen.
kulaktan dolma * (knowledge) picked up here and there (by listening).
kulaktan kapmak * to pick up (knowledge) here and there (by listening).
kulaktan kulağa * (news traveling) on the grapevine.
kulaktan dolma bilgi hearsay n.
kulaktan dolma delil hearsay evidence n.
kulaktan kulağa fısıldamak exchange whispers v.
kulaktan kulağa yayılarak gelen gelenek auricular tradition n.
kulaktan kulağa yayılmış auricular adj.