• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
aşmak (sınır)
  • {V} overstep
beyindeki sinir ucu
  • {N} thalamus
sınır geçişi
  • {N} crossing: border crossing
getiren (sinir)
  • {A} afferent
Yolumuzun üzerinde hangi sınır işareti var?
  • {PHR} landmark: What landmarks are on the way?
karın boşluğu sinir ağı
  • {N} solar plexus
karındaki sinir dizimi
  • {N} solar plexus
merkezi sinir sistemi
  • {N} central nervous system
radyal sinir
  • {N} radial nerve, radial
sempatik sinir
  • {N} sympathetic nerve, sympathetic, accelerator
sınır
  • {A} frontier
  • {N} border, frontier, borderline, boundary, limit, borderland, bound, bourn, bourne, butting, circumscription, compass, confine, deadline, demarcation: line of demarcation, extreme, extremity, limitation, march, pale, purlieu, skirting, stint, verge, watershed
sınır alayı
  • {N} borderer: borderers
sınır boyu
  • {N} borderline
sınır bölgesi
  • {N} borderland, march
sınır çekme
  • {N} demarcation
sınır çekmek
  • {V} demarcate
sınır çizgisi
  • {N} demarcation: line of demarcation
sınır çizmek
  • {V} line: draw the line
sınır komşusu olmak
  • {V} border
sınır koymak
  • {V} limit, boundary: draw the boundary, bound: set bounds to, border, hedge off, terminate