AKIL-FÜRUŞ |
f. Akıl satan, daha akıllı olduğunu göstermeğe çalışan. |
|
AZAMET-FÜRÛŞ |
Kibirlenen. Büyük görünmek isteyen. |
|
BELÂGAT-FÜRUŞ |
f. Belâgat taslıyan. |
|
CİĞER-FÜRÛŞ |
f. Ciğerci, ciğer satan. |
|
FÜRUŞ |
f. Satan. Satıcı. |
|
FÜRUŞ |
(Firaş. C.) Döşemeler. Yerlere serilen örtüler. * Yataklar. |
|
GALLE-FÜRUŞ |
f. Zahireci, zahire ve hububat satan. |
|
GEVHER-FÜRUŞ |
f. Cevherci, kuyumcu, sarraf. |
|
GÜHER-FÜRUŞ |
f. Mücevher satan. |
|
HAMİYET |
Gayret. * Nâmustan gelen gayretle utanma veya kızma. * İstinkâf etmek. * Mukaddesatı ve milletin haklarını,
mâmus ve haysiyeti korumak hususlarında gösterilen gayret ve ihtimam hasleti. İman ve İslâmiyeti ve Hz.
Peygamber'in (A.S.M.) Sünnet-i Seniyyesini ve din ve mücahede kardeşlerini muhafaza ve müdafaa etmek
gayreti. |
|
HAMİYET-İ CÂHİLİYE |
f. Câhillikten gelen ırkçılık gibi bâtıl inanışları koruma gayreti. * Cenab-ı Hakk'ın ve Resul-ü Ekrem'in (A.S.M.)
nehyettiği ve hak dine uymayan eski ve kötü inançları muhafaza gayreti. |
|
HAMİYET-KÂR |
f. Hamiyetli. Haysiyet ve şeref sahibi. |
|
HAMİYET-MEND |
(C.: Hamiyyet-mendân) f. Hamiyetli. |
|
HAMİYET-MENDÂNE |
f. Hamiyetlicesine. Hamiyetli olan bir kimseye yakışacak şekil ve surette. |
|
HAMİYET-MENDÎ |
f. Hamiyetlilik, hamiyetli oluş. |
|
HANE-FÜRUŞ |
f. Ev komisyoncusu, ev tellâlı. |
|
HARBÜZE-FÜRUŞ |
f. Karpuz kavun satan adam. |
|
HİKMET-FÜRUŞ |
f. Hikmet bildiğini iddia eden, hikmet satan. |
|
İFFET-FÜRUŞ |
f. Namus ve iffetten söz eden. Namusluluk taslayan. |
|
MEY-FÜRUŞ |
f. Şarap satan, meyhâneci, şarapçı. |
|