• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
HAMİYET-FÜRUŞ f. Kendini beğenip hamiyetli olduğunu iddia eden. Hamiyetli olduğunu göstermeğe çalışan.

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
AKIL-FÜRUŞ f. Akıl satan, daha akıllı olduğunu göstermeğe çalışan.
AZAMET-FÜRÛŞ Kibirlenen. Büyük görünmek isteyen.
BELÂGAT-FÜRUŞ f. Belâgat taslıyan.
CİĞER-FÜRÛŞ f. Ciğerci, ciğer satan.
FÜRUŞ f. Satan. Satıcı.
FÜRUŞ (Firaş. C.) Döşemeler. Yerlere serilen örtüler. * Yataklar.
GALLE-FÜRUŞ f. Zahireci, zahire ve hububat satan.
GEVHER-FÜRUŞ f. Cevherci, kuyumcu, sarraf.
GÜHER-FÜRUŞ f. Mücevher satan.
HAMİYET Gayret. * Nâmustan gelen gayretle utanma veya kızma. * İstinkâf etmek. * Mukaddesatı ve milletin haklarını, mâmus ve haysiyeti korumak hususlarında gösterilen gayret ve ihtimam hasleti. İman ve İslâmiyeti ve Hz. Peygamber'in (A.S.M.) Sünnet-i Seniyyesini ve din ve mücahede kardeşlerini muhafaza ve müdafaa etmek gayreti.
HAMİYET-İ CÂHİLİYE f. Câhillikten gelen ırkçılık gibi bâtıl inanışları koruma gayreti. * Cenab-ı Hakk'ın ve Resul-ü Ekrem'in (A.S.M.) nehyettiği ve hak dine uymayan eski ve kötü inançları muhafaza gayreti.
HAMİYET-KÂR f. Hamiyetli. Haysiyet ve şeref sahibi.
HAMİYET-MEND (C.: Hamiyyet-mendân) f. Hamiyetli.
HAMİYET-MENDÂNE f. Hamiyetlicesine. Hamiyetli olan bir kimseye yakışacak şekil ve surette.
HAMİYET-MENDÎ f. Hamiyetlilik, hamiyetli oluş.
HANE-FÜRUŞ f. Ev komisyoncusu, ev tellâlı.
HARBÜZE-FÜRUŞ f. Karpuz kavun satan adam.
HİKMET-FÜRUŞ f. Hikmet bildiğini iddia eden, hikmet satan.
İFFET-FÜRUŞ f. Namus ve iffetten söz eden. Namusluluk taslayan.
MEY-FÜRUŞ f. Şarap satan, meyhâneci, şarapçı.