AHİD-ŞİKEN |
f. Ahdi bozan, anlaşmayı bozan. |
|
AZADE-HÂTIR |
f. Başı dinç, gönlü hoş olan. |
|
AZÜRDE-HÂTIR |
f. Gönlü kırılmış, hatırı kırılmış. |
|
CAN-ŞİKEN |
f. Azrâil (A.S.) |
|
CEM'İYYET-İ HATIR |
Zihin ve fikrin dağınık olmayıp toplu bulunması. Hasr-ı fikir etmek. |
|
DER-HATIR |
Hatırda. |
|
DİL-ŞİKEN |
f. Can sıkıcı, kalb kırıcı. |
|
GİRAN-HATIR |
f. Canı sıkılmış, gücenmiş. |
|
GİRİFTE-HÂTIR |
f. Gücenik, kırgın. |
|
GÜŞADE-HATIR |
f. Gönlü rahat. |
|
GÜŞAYİŞ-İ HÂTIR |
Gönül ferahlığı, iç açıklığı. |
|
HATIR |
Zihin. Fikir. Gönül. Kalb. Hal. Tedbir. Vesvese. |
|
HATIR-AŞÜFTE |
f. Gönlü perişan olan. |
|
HATIR-AZAR |
f. Hatır kıran. |
|
HATIR-AZÜRDE |
f. Hatırı kırılmış. |
|
HATIR-GÜŞA |
f. Gönle ferahlık veren. İç açan. |
|
HATIR-I NÂ-ŞÂD |
Tasalı ve kederli gönül. |
|
HATIR-I NEFSANÎ |
Tas: Dünya ve nefis muhabbetinin cismanî kuvvete galebesi. |
|
HATIR-I RAHMANÎ |
Tasavvuf ehlinin kalbinde, Allah'ın cemal-i vahdetinin tecellisiyle tam bir sükûnet olması. Buna
muhabbetullah da denir. |
|
HATIR-I ŞEYTANÎ |
Tas: Nefsin zevklerine muhabbet yüzünden, ma'siyet ve günahlara düşmek. |
|