Osmanlıca » Türkçe |
Yukarı |
KASİDE |
(C.: Kasâid) Onbeş beyitten az olmamak üzere, her beyit kafiyeli olarak, büyük kimseleri veya herhangi bir
şeyi medh ü senâ eden, öven manzume şekli. Büyük zatları ve daha çok Cenâb-ı Hakk'ı veya Peygamberi
(A.S.M.) medheden manzume. |
|
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
KASİDE-GÛ |
f. Kaside yazan, kaside söyliyen. |
|
KASİDE-İ BÜRDE |
Hazret-i Peygamber (A.S.M.) önünde meşhur Arab Şâiri Ka'b bin Züheyr'in okuduğu kasidenin adı olup, bu
kasideyi Peygamber Aleyhissalâtü vesselâm beğenmiş, mükâfat ve iltifat eseri olarak da kendi hırkasını ona
giydirdiğinden bu isimle meşhur olmuştur. |
|
KASİDE-İ ERCUZE |
(Ürcuze) Hz. İmam-ı Ali (R.A.) tarafından bahr-ı recez vezni üzere yazılan ve istikbalden haber veren meşhur
kasidenin adı.(Mecmuat-ül Ahzab'ın 582. sahifesinden 597. sahifesine kadar o Ercuzedir. O Ercuzenin
mevzuu ve içindeki maksad-ı aslî; İsmi A'zamı tazammun eden altı ismin ehemmiyetini beyan etmek, hem o
münâsebetle istikbaldeki bir kısım umur-u gaybiyeye ve te'sis-i İslâmiyette bir kısım mücâhedâtını işâret
etmektir. Evet, Hz. İmâm Üstâdı olan Habibullah'dan (A.S.M.) aldığı dersin bir kısmını işarî bir surette
zikrediyor... L.) |
|
KASİDE-PERDAZ |
f. Kaside yazan, kaside düzenliyen. |
|
KASİDE-SERÂ |
f. Kaside söyliyen, kaside yazan. |
|
|
|