Tan yerinin ağarması. Şafak. Sabah vakti, güneş doğmadan evvel şarkta hâsıl olan kızıllık. * Bir şeyi
genişçe ikiye ayırmak. * Günah işlemek. Fücur ve fısk işlemek. Yalan söylemek. * Tekzib eylemek. * İsyan
ve muhalefet eylemek. * Haktan sapmak. Meyletmek. * Söğmek. * Bühtan eylemek. * Su akıp gitmek. *
Karışmak. (L.R.)
Gelecekteki fecr. 1908 meşrutiyet inkılâbından sonra Servet-i Fünun mecmuası etrafından toplanan bir kısım
gençlerin kurmak istedikleri ekolün (cemiyetin) adıdır.
FECR-İ KÂZİB
(Bak: Fecr-i sâdık)
FECR-İ SÂDIK
Sabaha karşı şark ufkunda yayılmaya başlayan beyaz bir aydınlık. Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir
aydınlıktan sonra tekrar aydınlık gider. Bu birinci aydınlığa fecr-i kâzib denir. Sabah namazının vakti, fecr-i
sâdıkta başlar.
SALÂT-I FECR
Sabah namazı.
SALÂT-ÜL FECR
Sabah namazı.
En çok kullandığınız sözlüklere buradan ulaşabilir ve giriş sayfanız olarak ayarlayabilirsiniz.