• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
tooth Dinle! {tu:ɵ}
  • {N} diş, pütür, tırtık, sert yüzey (kâğıt vb.), damak zevki, sevme (yemek)
  • {V} diş açmak, dişlemek, pütürlü yapmak (kumaş vb), dişleri birbirine geçmek
tooth çoğ. teeth (tith)

i. diş.
tooth i. (çoğ. teeth)

f. diş; diş gibi çıkıntı, diş şeklinde şey; diş gibi kesen şey; belirli bir yemeğe olan aşırı düşkünlük; çoğ. keskin ve içine işleyen şey; f diş diş etmek, kenarına diş yapmak. armed to the teeth baştan tırnağa kadar silâhlı. a bone in his teeth gemi giderken önünde meydana gelen su fışkırması. by the skin of ones teeth ancak, güçbelâ. cast it in his teeth yüzüne vurmak, yüzüne karşı söylemek. cut a tooth diş çıkarmak. fight tooth and nail çok şiddetli dövüşmek. get ones teeth into kendini vermek (işine). in the teeth of karşı karşıya. show ones teeth tehdit etmek. It set my teeth on edge Dişlerimi kamaştırdı. They put teeth in that law. Koydukları madde ile kuralın etkisini artırdılar. toothed

s. dişli toothy

s. dişlek.
tooth tooth tuth İsim C]teeth * diş.
tooth (çoğ.) teeth) diş; diş gibi çıkıntı, diş şeklinde

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
canine tooth
  • {N} köpek dişi
carious (tooth) {'keərıəs}
  • {A} çürük
Please, crown this tooth.
  • {PHR} kaplamak: Lütfen, bu dişi kaplayın.
dog-tooth {'dɒgtu:ɵ}
  • {N} köpek dişi, yaprak biçiminde süs
We'll have to extract your tooth.
  • {PHR} çekmek: Dişinizi çekmemiz gerekiyor.
milk tooth {'mılktu:ɵ}
  • {N} süt dişi
pivot tooth
  • {N} takma diş, saplama diş
pull a tooth
  • {V} diş çekmek
stop a tooth
  • {V} dolgu yapmak
cut a tooth
  • {V} diş çıkarmak
have a sweet tooth
  • {V} tatlı sevmek, tatlıya düşkün olmak
have a tooth out
  • {V} diş çektirmek
I've lost a tooth.
  • {PHR} diş: Dişim düştü.
I would like to have a tooth filled.
  • {PHR} diş: Dişime dolgu yaptırmak istiyorum.
sweet tooth {,swi:t'tu:ɵ}
  • {N} şeker sevme, tatlıya düşkünlük
tooth decay
  • {N} çürük, diş çürüğü
wisdom tooth
  • {N} yirmi yaş dişi, yirmilik diş, akıl dişi
baby tooth sütdişi.
canine tooth köpekdişi.
cut a tooth diş çıkarmak. It set my teeth on edge. Dişlerimi kamaştırdı.