İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
ability |
{ə'bılətı}
- {N} yetenek, beceri, yeterlik, güç, iktidar
|
|
|
ability |
i. yetenek, kabiliyet; dirayet. |
|
ability |
i. iktidar, yetenek, kabiliyet; marifet, hüner; dirayet, zekâ; huk ehliyet, kudret abilities
i. kabiliyetler; hassalar, melekeler. |
|
ability |
yetenek |
|
ability |
kabiliyet |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
show ability |
- {V} kendini göstermek, yapabileceğini göstermek
|
|
to the best of one's ability |
|
|
ability test |
|
|
ability to pay |
|
|
climbing ability |
- {N} yükseliş becerisi (uçak), artış gücü
|
|
native ability |
Allah vergisi yetenek. |
|
This job surpasses my ability. |
Bu iş benim yeteneğimin dışında. |
|
to the best of his/her ability |
elinden geldiği kadar, yapabildiği kadar, yeteneğinin elverdiği kadar. |
|
native ability |
* Allah vergisi yetenek. |
|
to the best of one's ability |
* yapabildiği kadar. |
|
learning ability |
öğrenme yeteneği |
|
natural ability |
kabiliyet |
|
climbing ability |
tırmanma yeteneği |
|
cornering ability |
viraj alma yeteneği |
|
ability test |
yetenek testi |
i. |
ability to pay |
ödeme gücü |
i. |
climbing ability |
yükseliş becerisi (uçak), artış gücü |
i. |
show ability |
kendini göstermek, yapabileceğini göstermek |
f. |
to the best of one's ability |
elinden geldiğince |
|
climbing ability |
tırmanma yeteneği |
[tech.] |
|
|