• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce Yukarı
damar
  • {A} vascular
  • {N} vein, vessel, blood vessel, grain
  • {PREF} phlebo-
damar
1. vein, artery, or vessel (in which blood flows).
2. vein (in marble, a rock); seam; lode.

damar açımı med. cutdown.

damar atmak for an artery to pulsate.

damarına basmak /ın/ to irritate (someone), touch (someone´s) sore spot.

damarını bulmak /ın/ to humor (someone).

damarına çekmek to take after one´s family (in temperament).

damar damar
1. multiveined.
2. seam upon seam.

damarına girmek /ın/ to humor (someone).

damar ışınçekimi med. angiography.

damarlarına işlemek to become part and parcel of one´s character.

damarları kabarmak (for a specified part of one´s character) to show itself: Babalık damarları kabardı. His fatherly side showed itself.

damar kasıncı angiospasm.

damarı kurusun! Damn him!

damar onarımı surg. angioplasty.

damar sertliği path. arteriosclerosis, hardening of the arteries.

damarları şaha kalkmak slang to want something badly, have a consuming desire.

damar tabaka anat. choroid (of the eyeball).

damar tıkanıklığı path. embolism.

damarı tutmak to get obstinate; to get surly, become intractable.

damar uru path. angioma.

damar yangısı path. angiitis.
damar * vein, artery, or vessel (in which blood flows). * vein (in marble/ a rock); seam; lode.
damar seam
damar vein

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
damar (ağaç vb.)
  • {N} streak
damar ağı
  • {N} veining
damar ameliyatı
  • {N} phlebotomy
damar doku
  • {N} vascular tissue
damar genişlemesi
  • {N} aneurism
damar içi
  • {A} intravenous
damar ile ilgili
  • {A} vascular
damar iltihabı
  • {N} phlebitis
damar sertliği
  • {N} hardening of the arteries
damar sertliği
  • {N} arteriosclerosis
tıp.
damar sistemi
  • {A} haemal [Brit.], hemal
damar şekli (yaprak)
  • {N} nervation, nervature
damar tıkanıklığı
  • {N} embolism, infarction
damar (yaprak)
  • {N} nerve, string
kan ve damar sistemine bağlı
  • {A} haemal [Brit.], hemal
kemik çevreleyen (damar)
  • {N} circumflex
kılcal damar
  • {N} capillary
küçük damar (yaprak)
  • {N} veinlet
orta damar (yaprak vb.)
  • {N} rachis
tıkamak (damar)
  • {V} obliterate