İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
flash |
{flæʃ}
- {A} ani, şiddetli, havalı, şık, gösterişli
- {N} ışıltı, parlama, şimşek, yıldırım, flaş, ani ışık, an, yıldırım haber, çarpıcı çekim, fener: cep feneri, uyuşturucu sonrası gevşeme
- {V} ışık tutmak, aydınlatmak, yakmak, atmak (bakış), böbürlenmek, parlamak, çakmak, akla gelmek, görünüp hızla kaybolmak, yıldızı parlamak,
|
|
|
flash |
i. 1. ani bir parıldama. 2. flaş, kısa fakat önemli bir haber. 3. foto. flaş aygıtı, flaş. 4. cep feneri. |
|
flash |
f. 1. (şimşek) çakmak. 2. (işaret vermek için) (ışıkları) yakıp söndürmek. 3. büyük bir hızla geçmek. 4. bir an için göstermek. |
|
flash |
i. parıltı, ani alev, şule; işaret olarak yanıp sönen ışık; an; birden gelen su akıntısı; kaba gösteriş; cama renk vermek için maden tuzu ile kaplama; bülten. flashback
i. geriye dönme. flashboard
i. suyun yüksekliğini artırmak için barajın üstüne takılan tahta, savak taşırma kapağı. flash bulb (foto). flaş. flash flood seylâp. flashlight
i. el feneri. flash point (fiz). ısınan bir sıvıdan çıkan gazların yanma harareti. flash torch tiyatroda şimşek çakması hissini uyandıran tertibat. flash in the pan gösterişli bir şekilde başlayıp neticesiz kalan hamle veya insan. a flash of lightning şimşek, yıldırım. in a flash ansızın, şimşek gibi, birdenbire. news flash (A.B.D). radyo veya telgrafla gelen acele ve kısa haber. |
|
flash |
s. (ing). hırsız veya serserilere ait; gösterişli fakat sahte; kaba bir şekilde gösterişli. flash language hırsız argosu. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
flash card |
|
|
I need a flash card for this camera. |
- {PHR} kart: Bu kamera için flaş kartı arıyorum.
|
|
compact flash |
|
|
electronic flash |
- {N} flaş: elektronik flaş
|
|
for a flash |
|
|
in a flash |
- {ADV} bir anda, aniden, birdenbire, kaşla göz arasında
|
|
May I use a flash? |
- {PHR} flaş: Flaş kullanabilir miyim?
|
|
No flash photography |
- {PHR} flaş: Flaş kullanmayın
|
|
flash a glance |
- {V} bakış atmak, göz atmak
|
|
flash flood |
- {N} su baskını, ani su taşması
|
|
flash gun |
{'flæʃgʌn}
|
|
flash in the pan |
|
|
flash on |
- {V} ışık tutmak, aydınlatmak
|
|
flash out |
- {V} küplere binmek, öfkelenmek
|
|
flash point |
{'flæʃpɔınt}
|
|
news flash |
{'nu:z,flæʃ}
- {N} flaş haber, yayın arasında verilen haber
|
|
busy-flash signal |
meşgul ışığı |
|
busy-flash signal |
meşgul ışığı |
|
Flash active caption bar |
Etkin yazı çubuğunu yanıp söndür |
|
Flash active window |
Etkin pencere yanıp sönsün |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
flash.exe = "Flash Disk Önbellek Yardımcı Programı" |
flash.exe = "Flash Disk Cache Utility" |
|
flash.exe = "Flash Disk Önbellekleme Programı" |
flash.exe = "Flash Disk Cache Utility" |
|
|
|