fluke |
{flu:k}
- {N} şans eseri, sürpriz, şans, beklenmedik başarı, dil balığı, yassı balık, sondaj kepçesi, zıpkın ucu, ok damağı, balina kuyruğu
|
|
|
fluke |
i.
f. talih, rastlantı, tesadüf:
f. şansla isabet etmek; tesadüfen kaybetmek veya kazanmak. fluky
s. tesadüfe dayanan, şansa bağlı; kararsız, dönek, sağı solu belli olmayan. |
|
fluke |
i. (den). gemi demirinin tırnağı veya ona benzer şey: ok ve mızrak damağı veya dikeni; balina kuyruğunun yassı parçalalarından her biri. |
|
fluke |
i. dilbalığı, yassı bir balık: yaprak şeklinde ve yassı bir parazit kurt. fluke worm hayvanların karnında bulunan bir kurt, şerit. |
|
fluke |
i. (bir) şans, şans eseri. |
|
|