| grab |
{græb}
- {N} kapma, gasp, alma, kaptıkaçtı yöntemi, tırnaklı kaldıraç
- {V} kapmak, zorla almak, yakalamak
|
|
| grab at |
- {N} kapmaya çalışmak, yakalamaya ğalışmak
|
|
| grab bag |
- {N} piyango torbası, kargaşa, karışıklık
|
|
| grab crane |
|
|
| grab handle |
- {N} tutunacak yer, tutacak
|
|
| smash-and-grab raid |
- {N} yağmalama: vitrini kırarak yağmalama
|
|
| sampling |
{'sæmplıŋ}
- {N} örnek, örnekleme, seçme
|
|
| acceptance sampling |
onama örneklemesi |
|
| acceptance sampling |
onama örneklemesi |
|
| area sampling |
alan örneklemesi |
|
| area sampling |
alan örneklemesi |
|
| bulk sampling |
yığın örneklemesi |
|
| bulk sampling |
yığın örneklemesi |
|
| cluster sampling |
topaklı örnekleme |
|
| cluster sampling |
topaklı örnekleme |
|
| cluster sampling |
topak örneklemesi |
|
| grab |
(f.) (-bed, -bing) (i.) kapmak, el atmak, zorla almak, gaspetmek; çabucak tutmak; (i.) kapış, kapma, gasp; el koyma; (mak.) eşya kaldırmaya mahsus tırnaklı alet. grab bag panayırda eşya piyangosu torbası. grab rope (den.) vardakavo, sandalcıların tutunması için geminin yanında asılı duran halat. grabber (i.) yağmacı kimse, her şeyi kapmak isteyen kimse, açgözlü kimse; vinç, çengel. |
|
| grab |
tutmak |
|
| grab |
kavramak |
|
| grab, to |
kavramak, tutmak |
|
|