• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
knee Dinle! {ni:}
  • {N} diz, dirsek şeklinde parça
  • {V} diz ile vurmak
knee (f.) diz ile vurmak.
knee (i.) diz; dize benzer veya diz şeklinde şey; elbisenin diz üzerine gelen kısmı, diz yeri; hürmet veya selâm makamında diz bükme. knee breeches kısa pantolon. knee jerk diz adalesine vurulunca meydana gelen geri atma hareketi. knee joint diz mafsalı. bring one to his knees yola getirmek, boyun eğdirmek, diz çöktürmek. be on the knee of the gods daha belli olmamak, Allaha kalmak. kneed (s.) dizli; dizi bollaşmış, diz yapmış (pantolon).
knee i. diz.
knee diz

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
I banged my knee.
  • {PHR} çarpmak: Dizimi çarptım.
bend the knee
  • {V} diz çökmek, boyun eğmek, yola gelmek
knee bend {'ni:bend}
  • {N} diz çökme
knee bending
  • {N} diz çökme
knee-breeches {ni:'bri:tʃız}
  • {N} pantolon: kısa pantolon
knee-deep Dinle! {,ni:'di:p}
  • {A} diz boyu, dizlerine kadar batmış
knee-high Dinle! {,ni:'haı}
  • {A} diz boyu, dize kadar
knee jerk {'ni:dʒɜ:rk}
  • {N} diz refleksi
knee-joint {'ni:dʒɔınt}
  • {N} diz eklemi
knee-length {'ni:,leŋkɵ}
  • {A} diz boyu
knee-length skirt
  • {N} diz boyu etek
knee pad {'ni:,pæd}
  • {N} dizlik
knee-pan {'ni:,pæn}
  • {N} dizkapağı
knee pipe
  • {N} dirsek boru
knee shot
  • {N} dizden yukarısını çekme
knee chest position diz göğüs pozisyonu
knee joint diz eklemi.
knee-deep s. diz boyu derinliğinde.
knee-high s. dize kadar yükselen, diz boyunda.
knee-high to a grasshopper k. dili çok kısa boylu.