• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
leading Dinle! {'li:dıŋ}
  • {A} önde olan, başlıca, ana, önemli, ileri gelen
leading (i.), (s.) yol gösterme, rehberlik; ima; (s.) önde olan, yol gösteren, rehber olan. leading article (İng.) başmakale. leading lady piyeste başrolü oynayan kadın. leading man başrolü oynayan erkek. leading question belirli bir cevabı gerektiren soru.
leading (i.) kurşun ile kaplama veya bölme; kurşun çerçeve (pencere için); (matb.) satır aralarının anterlini.
leading s. önde olan, yol gösteren, kılavuzluk eden.
leading önce gelen

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
in leading reins
  • {A} öğrencilik devresinde
  • {ADV} sürekli kontrol altında
in leading strings
  • {A} öğrencilik devresinde
  • {ADV} sürekli kontrol altında
the leading part
  • {N} başrol
leading article
  • {N} başmakale, müşteri çekici ucuz mal
leading case
  • {N} emsal karar, örnek dava
leading lady
  • {N} başrol oyuncusu kadın
leading light
  • {N} önemli ve etkili kimse
leading man
  • {N} başrol oyuncusu erkek
leading product
  • {N} başlıca ürün
leading question
  • {N} cevaba ipucu veren soru, cevabı yönlendiren soru
leading reins
  • {N} yürümeyi öğrenen bebeğe takılan kayışlar, kontrol ve denetim
leading strings
  • {N} yürümeyi öğrenen bebeğe takılan kayışlar, kontrol ve denetim
a leading question verilecek cevabı belirleyen soru.
aileron leading edge kanatçık hücum kenarı
Display leading zeroes Önde gösterilecek sıfır
leading article İng. başmakale.
leading characters önce gelen karakterler
leading characters önde gelen karakterler
leading coefficient baş katsayı
leading coefficient baş katsayı