lull |
{lʌl}
- {N} sükunet, ara
- {V} uyuşturmak, yatıştırmak, teskin etmek, uyuşmak
|
|
|
lull |
f. 1. yatıştırmak. 2. (fırtına, rüzgâr v.b.) dinmek. 3. (konuşmada) geçici bir sessizlik olmak.
i. 1. geçici bir durulma/dinme. 2. durgunluk, kesatlık. |
|
lull |
f.
i. sakinleştirerek uyutmak, uyuşturmak, teskin etmek; uyuşmak, teskin olunmak, sükun bulmak;
i. muvakkat sukunet; ara verme, fasıla. |
|
lull |
lull
l^l
Fiil
* yatıştırmak.
* (fırtına, rüzgâr v.b.) dinmek.
* (konuşmada) geçici bir sessizlik olmak.
İsim
* geçici bir durulma/dinme.
* durgunluk, kesatlık. |
|
lull |
sakinleştirerek uyutmak, uyuşturmak, teskin etmek; |
|
|