İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
prize |
{praız}
- {A} ödül olarak verilen, ödül kazanan, ödüle lâyık, madalyalı, tam, su katılmadık
- {N} ödül, mükâfat, ikramiye, çok istenen şey, ganimet, kaldıraç, manivela
- {V} takdir etmek, değer vermek, değer biçmek, ganimet almak, kaldıraçla kaldırmak, manivela ile açmak
|
|
|
prize |
i.
f.
s. ödül; çok istenilen şey;
f. çok değer vermek; paha biçmek, kıymet takdir etmek;
s. ödül olarak verilen; ödül kazanan; mükemmel. prize fight mükâfatlı boks. |
|
prize |
f.
i. ganimet almak; zaptetmek; manivela ile kaldırmak veya açmak;
i. ganimet (gemi). prize court savaş ganimetleri mahkemesi. |
|
prize |
i. 1. ödül, mükâfat. 2. çok istenilen şey. 3. ikramiye.
f. 1. -e çok değer vermek. 2. paha biçmek.
s. 1. ödül olarak verilen. 2. ödül kazanan. 3. tam: a prize idiot/fool tam bir enayi. |
|
prize |
f. manivela ile kaldırmak/açmak, kanırtmak.
i. ganimet. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
be awarded the prize |
- {V} ödül almak, ödüllendirilmek
|
|
award a prize |
- {V} ödüllendirmek, ödül vermek
|
|
booby prize |
- {N} sonuncuya verilen ödül
|
|
consolation prize |
- {N} teselli ikramiyesi, teselli ödülü
|
|
draw a prize |
|
|
land a prize |
|
|
Nobel peace prize |
|
|
Nobel prize |
|
|
make prize of |
|
|
the first prize |
|
|
prize competition |
|
|
prize court |
- {N} savaş ganimetleri mahkemesi
|
|
prize fight |
|
|
prize fighter |
{'praız,faıtər}
|
|
prize list |
- {V} ödül kazananlar listesi, ikramiye listesi
|
|
prize money |
{'praız,mʌnı}
- {N} para ödülü, ganimet olarak elde edilen para
|
|
prize open |
- {V} kaldıraçla açmak, manivela ile açmak
|
|
prize question |
|
|
prize ring |
|
|
prize up |
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
prize takmak |
|
|
prize takmak |
plug-in |
|
Prize takılı |
Plugged in |
|
Prize Takılı Çalışırken |
Plugged in |
|
prize takmak |
plug in |
v. |
|
|