İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
tear |
{teər}
- {N} camdaki defo, yırtık, yarık
- {V} yırtmak, koparmak, yarmak, yolmak, paralamak, yırtılmak, yarılmak, kopmak, hırpalanmak, fırlamak, hızla koşmak
|
|
|
tear |
{tıər}
|
|
tear |
i .gözyaşı; gözyaşına benzer şey; damla; çoğ. keder. tear bomb göz yaşartıcı bomba. tear gas göz yaşartıcı gaz. in tears ağlamakta .weep bitter tears acı acı ağlamak .teary s gözyaşları ile ıslanan, göz yaşları ile dolu. |
|
tear |
f. (-tore, -torn)
i. yırtmak; yarmak; koparmak; çok hırpalamak; kopmak; yırtılmak, yarılmak; çılgın gibi koşmak;
i. yırtık, yırtık şey; (argo) cümbüş, çılgınca eğlence; çılgınca hareket. tear down k.dili. yıkmak, kötülemek. tear into k.dili. saldırmak. tear ones hair saçını başını yolmak. tear sheet bir mecmua veya kitaptan seçilip. kesilen sayfa. tear up harap etmek, colloq. köstebek yuvasına çevirmek; yırtmak. wear and tear yıpranmış olma. |
|
tear |
i. gözyaşı. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
tear one's hair |
- {ID} saç: saçını başını yolmak
|
|
tear to pieces |
- {V} paramparça etmek, parçalamak, yırtmak, paralamak
|
|
tear to ribbons |
|
|
tear to tatters |
- {A} paçavraya çevirmek, paramparça etmek
|
|
tear about |
- {V} deli gibi oraya buraya koşmak
|
|
tear away |
- {V} koparmak, ayırmak, kurtarmak
|
|
tear bomb |
|
|
tear down |
|
|
tear gas |
{'teərgæs}
|
|
tear off |
|
|
tear-off |
{'teər,ɒf}
- {A} yırtılabilen, ayrılabilen
|
|
tear oneself away |
- {V} ayrılmak, kendini kurtarmak
|
|
tear open |
|
|
tear out |
- {V} yırtıp çıkarmak, koparmak, dışarı fırlamak
|
|
tear smth. open |
|
|
tear-stained |
{,tıər'steınd}
- {A} gözyaşı ile ıslanmış, üzerinde gözyaşı izleri olan, yaşlı
|
|
tear up |
- {V} kökünden sökmek, harap etmek, yırtıp atmak, paramparça etmek, yukarı fırlamak
|
|
a telltale tear |
|
|
wear and tear |
- {N} zamanla eskime, kullanılarak aşınma, amortisman
|
|
pull at/tear at/tug at one´s heartstrings |
-i çok duygulandırmak; -in yüreğini cız ettirmek. |
|
|
|