toplu >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

toplu	{A} collective, whole, concerted, corporate, roundabout {PREF} holo-

toplu	1. (something) which has a knob or a knoblike protrusion on it. 2. collected, gathered; assembled: Sait Faik´in toplu eserleri the collected works of Sait Faik. 3. neat, tidy (place). 4. full, well filled out, plump. 5. comprehensive, all-inclusive. 6. collective, involving a group. 7. cumulative. 8. colloq. pin (used primarily in sewing). toplu görüşme collective bargaining. toplu iş sözleşmesi collective agreement (reached through collective bargaining). toplu konut housing development (consisting of apartment blocks), Brit. housing estate. toplu mezar mass grave. toplu sigorta group insurance. toplu tabanca six-shooter, six-gun, six-chambered revolver. toplu taşıma mass transportation, mass transport.
toplu	* (something) which has a knob/knoblike protrusion on it. * collected, gathered; assembled: Sait Faik'in toplu eserleri the collected works of Sait Faik. * neat, tidy (place). * full, well filled out, plump. * comprehensive, all-inclusive. * collective, involving a group. * cumulative. konuşma dili * pin (used primarily in sewing).
toplu	aggregate
toplu	collective

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

derli toplu	{A} orderly, tidy, coordinate: well coordinated, well-groomed, trim, respectable
fokların toplu yaşadığı yer	{N} seal-rookery
kargaların toplu yuva yaptıkları yer	{N} rookery
kiralama (toplu taşıma aracı)	{N} charter
toplu bilet	{N} party ticket
toplu cinayet	{N} massacre
toplu eylem	{N} social action
toplu göç	{N} exodus
toplu görüşme	{N} collective barganing, panel
toplu halde	{A} grouped {ADV} en masse
toplu halde bulunma	{N} gregariousness
toplu haldeki mal	{N} hoard
toplu halde yaşayan	{A} social, gregarious
toplu ısı	{N} enthalpy
toplu iğnelerini çıkarmak	{V} unpin
toplu işten çıkarma	{N} lockout
toplu kaçış	{N} breakout
toplu katliam	{N} slaughter, hecatomb, slaughterhouse
toplu katliam yapmak	{V} slaughter, massacre
toplu konut	{N} housing