İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
winter |
{'wıntər}
- {A} kışlık, kış
- {N} kış, yaş (yıl)
- {V} kışlamak, kışı geçirmek, kışı geçirtmek
|
|
|
winter |
i. kış.
f. in kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak. |
|
winter |
i.
f.
s. kış; soğuk hava; tatsız günler; (şiir) ihtiyarlık;
f. kışı geçirmek, kışlamak; kışlatmak;
s. kışla ilgili, kışlık. winter cactus subayra, bot. Epiphyllum grandiflora. winter cherry güveyfeneri, bot. Physalis alkekengi. winter quarters kışlık yer; kışla. winter season kış mevsimi. winter sports kış sporları. winter squash balkabağı, kış kabağı, helvacıkabağı, bot. Cucurbita maxima. winter wheat son baharda ekilip yazın biçilen buğday. a hard winter şiddetli kış, karakış. a mild winter hafif kış. an open winter havaların iyi gittiği kış. depth of winter kış ortası, karakış, zemheri. |
|
winter |
win.ter
wîn'tır
İsim
* kış.
Fiil
* {in} kışı (bir yerde) geçirmek, kışlamak; kışlatmak. |
|
winter |
kış; soğuk hava; tatsız günler; (şiir) ihtiyarlık; |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
in the dead of winter |
- {ADV} karakışta, kışın ortasında
|
|
the dead of winter |
|
|
winter solstice |
|
|
in winter |
|
|
severe winter |
|
|
spend the winter |
|
|
spend the winter in |
|
|
winter crop |
{,wıntər'krɒp}
|
|
winter garden |
|
|
winter sleep |
|
|
winter sports |
|
|
depth of winter |
kış ortası, karakış. |
|
the dead of winter |
kışın ortası. |
|
winter savory |
bot. (ballıbabagillerden, yaprakları bahar olarak kullanılan) bir geyikotu türü. |
|
winter sports |
kış sporları. |
|
depth of winter |
* kış ortası, karakış. |
|
the dead of winter |
* kışın ortası. |
|
winter savory |
* (ballıbabagillerden, yaprakları bahar olarak kullanılan) bir geyikotu türü. |
|
winter sports |
* kış sporları. |
|
in winter |
kışın |
|
|
|