ALÂ-TARİK-İL İCMAL |
Kısaca, icmal yoluyla. |
|
ALÂ-TARİK-İL MÜNAVEBE |
Nöbetleşe, münâvebe yoluyla. |
|
ASLAH TARİK |
En selâmetli tarz. En salih usul, yol. |
|
BİT-TARİK-İL ULA |
Birinci usul veya yol ile. Elbetteki. Evleviyetle. |
|
ESHEL-İ TARİK |
En çıkar yol. En kolay ve kestirme olan yol. |
|
ESLEM-İ TARİK |
Yolun en selâmetlisi. En selâmetli yol. |
|
HADD-İ KAT'-İ TARÎK |
Huk: Yolkesenlere verilecek ceza. |
|
HÂDİY-ÜT TARİK |
Hidayet yoluna sevkeden, mürşid. Doğru yolda giden. |
|
HÂFE-İ TARÎK |
Yol kenarı. |
|
İRAE-İ TARİK |
Yol gösterme. Kılavuzluk etme. |
|
KAT'-I TARİK |
Yol kesicilik. |
|
KATI-UT TARİK |
Yol kesen, eşkiya. |
|
KUTTA-İ TARİK |
Yol kesenler, eşkiyalar, haydutlar. |
|
LEYL-İ TÂRIK |
Karanlık gece. |
|
ŞÜBHE-İ TÂRIK |
Zulmetten gelen şüphe belâsı. |
|
TÂRIK SURESİ |
Kur'an-ı Kerim'in 86. Suresinin ismidir. Mekkîdir. |
|
TARÎK-İ ÂMM |
Herkesin geçmesine mahsus yol. |
|
TARÎK-İ BERZAHİYE |
Berzaha giden ve ona ait yol. |
|
TARÎK-İ CEHRÎ |
Açık olarak ve yüksek sesle zikir yapan tarikat. (Kadirî gibi) |
|
TARÎK-İ NAKŞÎ |
Şeyh Bahaüddin Nakşbendî Hazretlerinin kurduğu tasavvuf yolu. (Bak: Nakş-bendî)(Tarîk-i Nakşî'de dört
şeyi bırakmak lâzım: Hem dünyayı, hem nefis hesabına âhireti dahi maksud-u hakiki yapmamak; hem
vücudunu unutmak; hem ucbe, fahre girmemek için bu terkleri düşünmemektir. S.) |
|