İngilizce » Türkçe |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wedge |
{wedʒ}
- {N} kama, takoz, çivi, golf sopası [Amer.]
- {V} kama ile yarmak, sıkıştırmak, tıkmak
|
|
|
wedge |
i. kıskı, kama, takoz.
f. 1. sıkıştırmak: He wedged himself into the back seat. Kendini arka koltuğa sıkıştırdı. 2. (kıskı, takoz v.b. ile) sıkıştırmak: Wedge the door open with that piece of wood. Kapının altına o tahta parçasını sıkıştır ki açık kalsın. |
|
wedge |
i.
f. kıskı, kama, çivi, takoz; kıskı şeklinde sey; üçgen şeklinde ilerleyen küme; çivi yazısında çivi şeklindeki işaret;
f. kıskı ile kesmek veya ayırmak; kıskı sokmak; kıskı sokup sıkıştırmak; sıkışmak, takılmak; sıkıştırmak. wedgy
s. kıskı gibi. |
|
wedge |
wedge
wec
İsim
* kıskı, kama, takoz.
Fiil
* kıskı sokup sıkıştırmak.
* sıkışmak; sıkıştırmak. |
|
wedge |
kıskı, kama, çivi, takoz; kıskı şeklinde sey; üçge |
|
|
İngilizce » İngilizce |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
Wedge |
A piece of metal, or other hard material, thick at one end, and tapering to a thin edge at the other, used in splitting wood, rocks, etc., in raising heavy bodies, and the like. It is one of the six elementary machines called the mechanical powers. See Illust. of Mechanical powers, under Mechanical. |
n. |
Wedge |
A solid of five sides, having a rectangular base, two rectangular or trapezoidal sides meeting in an edge, and two triangular ends. |
n. |
Wedge |
A mass of metal, especially when of a wedgelike form. |
n. |
Wedge |
Anything in the form of a wedge, as a body of troops drawn up in such a form. |
n. |
Wedge |
The person whose name stands lowest on the list of the classical tripos; -- so called after a person (Wedgewood) who occupied this position on the first list of 1828. |
n. |
|
İngilizce » İspanyolca |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wedge |
{wedʒ}
- {N} calza (F), calzo (M), cuña (F), calce (M), calca (F), porción (F), pedazo (M), cucharilla (F)
- {V} acuñar, calzar, mantener
|
|
|
İngilizce » Fransızca |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wedge |
{wedʒ}
- {N} coin (M), coinçage (M), cale (F), taquet (M), piquetage (M), morceau (M), chaussure à semelles (F)
- {V} caler, coincer, fourrer, piqueter, piqueter: se piqueter, rentrer: faire rentrer
|
|
|
İngilizce » Rusça |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wedge |
{wedʒ}
- {N} клин (M), клин: что-либо в форме клина, клин: линейчатый клин
- {V} заклинить, закреплять клином, раскалывать при помощи клина, разминать руками глину, раскатывать руками глину
|
|
|
İngilizce » Almanca |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
wedge |
{wedʒ}
- {N} Keil (M), Stück (N), Ecke (F), Keilabsatz (M)
- {V} verkeilen, keilen, festklemmen, zwängen
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|