çevre >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

çevre	{A} environmental, ecological, ambient {N} contour, surroundings, environment, premises, adjacency: adjacencies, ambiance, ambience, purlieus, neighborhood, neighbourhood [Brit.], vicinity, circumference, perimeter, atmosphere, ambit, circle, climate, compass, domain, entourage, girth, milieu, monde, periphery, precinct, precincts, region, society, sphere, vicinage

çevre	1. surroundings, environs; vicinity, neighborhood: Çankırı çevresinde in the vicinity of Çankırı. 2. perimeter, encompassing limits, periphery, circumference. 3. natural environment, environment; habitat. 4. (a person´s) circle of friends and acquaintances. 5. circle, group of people who share a common interest or pursuit. 6. embroidered handkerchief. Ç çevre Bakanı Minister for the Environment. Ç çevre Bakanlığı Ministry of the Environment. çevre kirliliği/kirlenmesi environmental pollution, pollution of the environment. çevre korunması environmental protection, protection of the environment. çevre yolu bypass, beltway, belt highway, Brit. ring road.
çevre	* surroundings, environs; vicinity, neighborhood: Göreme çevresinde in the vicinity of Göreme. * perimeter, encompassing limits, periphery, circumference. * natural environment, environment; habitat. * (a person's) circle of friends and acquaintances. * circle, group of people who share a common interest or pursuit. * embroidered handkerchief.
çevre	environment
çevre	girth

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

çevre (daire)	{N} radius
çevre eğrisi haritası	{N} contour map
çevre halkı	{N} surroundings
çevre kirlenmesine karşı	{N} antipollution
çevre kirliliği	{N} environmental pollution, pollution
çevre kirliliği karşıtı	{N} antipollution
çevre kirliliğine yol açan madde	{N} pollutant
çevre kirliliğine yol açmayan	{A} nonpolluting
çevre ölçüsü	{N} girt
çevre uzunluğu	{N} perimeter
seçkin çevre	{N} coterie
sosyal çevre	{N} background
çevre yolu	{N} freeway, belt line, ringroad, beltway, road: orbital road, orbital
Çevre Bakanı	* Minister for the Environment.
Çevre Bakanlığı	* Ministry of the Environment.
çevre kirlenmesi	çevre kirliliği/kirlenmesi * environmental pollution, pollution of the environment.
çevre kirliliği	çevre kirliliği/kirlenmesi * environmental pollution, pollution of the environment.
çevre korunması	* environmental protection, protection of the environment.
çevre yolu	* bypass, beltway, belt highway, _British_ ring road.
çürüyüp çevre tarafından emilebilen	biodegradable