Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
çok kötü |
- {A} terrible, awful, arrant, atrocious, chronic, rotten, violent
|
|
|
çok kötü |
1. abominable. 2. abysmal. atrocious. chronic. criminal. deplorable. execrable. shocking. terribly. |
|
çok kötü |
abominable |
|
çok kötü |
awfully |
|
çok kötü |
egregious |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
kötü ruh |
1. (i). şeytan, ifrit, canavar, iblis, zebani: (k).dili bir şeye düşkün olan kimse, meraklı veya tiryaki kimse.,düşkün/şeytan. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
araları kötü olmak |
- {V} term: be on bad terms with
|
|
arası kötü olmak |
|
|
aşırı kötü |
|
|
bayım (kötü) |
|
|
beklenmedik sonuç (kötü) |
|
|
beyaz adam (kötü) |
|
|
birinin kötü ruhu |
|
|
çalışma şartları kötü işyeri |
|
|
kötü çalmak |
|
|
çok kötü! |
- {INTRJ} thumb: thumbs down!
|
|
çok kötü dövmek |
|
|
çok kötü durumda |
|
|
çok kötü olma |
|
|
çok kötü şekilde |
|
|
daha da kötü olmak |
|
|
daha kötü |
|
|
diğerine göre daha az kötü olan şey |
- {N} evil: the lesser evil
|
|
doktor (kötü) |
|
|
efendim (kötü) |
|
|
eğilim (kötü) |
|
|
|
|