bıçak >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

bıçak	{N} knife, chive

bıçak	knife. __ ağzı the sharp edge of a knife. __ altına yatmak colloq. to have an operation. __ atmak /a/ 1. to throw a knife (at). 2. to knife. __ bıçağa knife to knife; at daggers drawn. __ çekmek /a/ to threaten (someone) with a knife. __ gibi kesmek /ı/ to cut off, stop (a pain) at once. __ kemiğe dayanmak to get to be unendurable. __ sırtı kadar fark a hair-breadth´s difference. __ yemek to get knifed.
bıçak	* knife.
bıçak	machete
bıçak	knife

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

keskin bıçak	{N} knife: keen-edged knife
Temiz bir bıçak alabilir miyim?	{PHR} knife: Could I have a clean knife?
bıçak ağzı	{N} knife-edge, cutting edge, blade
bıçak ağzı gibi	{A} knife-edged
bıçak dövüşü	{N} knifing
bıçak gibi saplanan acı	{N} stitch
bıçak gibi saplanma	{N} stab
bıçak sapı	{N} haft
bıçak yarası	{N} stab, gash, knife wound
büyük bıçak	{N} snickersnee
çatal bıçak takımı	{N} cutlery
çekmek (bıçak)	{V} whisk
çelik bıçak	{N} steel: cold steel
et bıçak-çatalı	{N} carver: carvers
gümüş çatal bıçak	{N} silverware
gümüş çatal bıçak takımı	{N} silver
kör (bıçak)	{A} blunt
sustalı bıçak	{N} switchblade knife
ağzını bıçak açmamak	* to be too distressed to talk, have one's mouth sealed with grief.
bıçak ağzı	* the sharp edge of a knife.