bog |
{bɒg}
- {N} bataklık, batak
- {V} batak: batağa sokmak, bataklık: bataklığa gömülmek, batak: batağa saplanmak, çıkmaz: çıkmaza girmek
|
|
|
bog |
i.
f. bataklık; bataklık bölge;
f. bataklığa ömülmek veya batmak. bogbean
i. su yoncası. bog down tecrübe sonucunda başarılı olamamak. bogland
i. bataklık arazi bog moss bataklık yosunu. bog oak bataklıktan çıkarılan abanoza benzer meşe ağacı. bog ore bataklıklardan çıkarılan bir çeşit demir cevheri. bog rush bataklık sazı. bog spavin atın okçesinin iç tarafında hası1 olan şiş. bogtrotter
i. bataklık arazide oturan kimse. boggy
s. bataklıklı. |
|
bog |
bog
bag
İsim
* bataklık.
British, vulgar
* kenef, hela, tuvalet, yüznumara. |
|
bog |
bataklık; bataklık bölge; bataklığa ömülmek veya |
|
bog |
bataklık |
|
|