| açığa çıkarmak |
- {V} dismiss, display, expose, open: bring into the open, bare: lay bare, debunk, drag up, smell out, tell, unclothe
|
|
| açığa çıkarmak |
|
kim. |
| açık artırmaya çıkarmak |
- {V} auction: put up at auction, auction: put up for auction, auction: put up to auction
|
|
| adalet önüne çıkarmak |
- {V} justice: bring to justice
|
|
| adını çıkarmak |
|
|
| ağaca çıkarmak |
|
|
| ağaçtan yalancı odun çıkarmak |
|
|
| aklından çıkarmak |
|
|
| altın çıkarmak (toprağı yıkayarak) |
|
|
| altındaki anlamı çıkarmak |
- {ID} line: read between the lines
|
|
| ana hatlarıyla çıkarmak |
|
|
| anlam çıkarmak |
- {V} grip: get a grip on, infer, judge, make out
|
|
| anlamsız sesler çıkarmak |
|
|
| askısını çıkarmak |
|
|
| ayaklarıyla ses çıkarmak (at) |
|
|
| aynen çıkarmak |
|
|
| aynı seviyeye çıkarmak |
|
|
| azizler mertebesine çıkarmak |
|
|
| bağırsaklarını çıkarmak |
- {V} disembowel, eviscerate
|
|
| baklayı ağzından çıkarmak |
- {ID} bean: spill the beans, cat: let the cat out of the bag
|
|