| dog | 
								  {dɒg}
 - {N} köpek, erkek kurt, it, erkek tilki, ocak demiri, kömür vagonu
 - {V} izlemek, takip etmek, yakasını kurtaramamak
 
  | 
								 | 
							 
							
								| 
 | 
							 
							
								| dog | 
								  {dɒg}
  | 
								colloq. | 
							 
							
								| dog | 
								f. (ged, ging) peşini bırakmamak,  takip etmek (özellikle kötü bir niyetle); tazı  gibi av peşinden gitmek; kütükleri aletle  tutup kaldırmak. dog ones steps birinin  peşini bırakmamak, takip etmek. | 
								 | 
							 
							
								| dog | 
								i. köpek, it; kurt, tilki ve çakal gibi  hayvan; bu hayvanların erkeği; k.dili herif,  adam; (argo). değersiz ve kötü olan herhangi  bir şey; kütükleri tutmak veya kaldırmak için   kullanılan demir alet; (argo). çirkin ve sıkıcı  kadın; mandal; den palamar gözü; ocagm  demir ayağı dogs
   i. (argo). ayaklar. dog collar  köpek tasması; dik ve yüksek yaka. dog  days yazın en rutubetli ve sıcak sayılı günleri,  eyyamı bahur. dog in the manger kendisine  yaramayan şeylerin başkaları tarafından alınmasına engel olan bencil kimse. dog Latin  uydurma ve hatalı Latince. dog license  köpeğin tasma numarası veya kayıt vesikası.  dog rose köpek gülü, yabani gül, (bot). Rosa  canina dogs life k.dili tasalı hayat. Dog Star  Büyük Köpek burcunda en parlak yıldız,  Sirius. dog tag köpeğe takılan madeni kimlik;  (A.B.D.)., k.dili askerlerin boyunlarına taktıkları    madeni kimlik belgesi. dog tired, dog weary çok yorgun, bitkin. dogs of war harbin  kan dökücü ve yıkıcı tarafları. a dead dog  köpek leşi; değersiz kimse veya şey. creeping  dogs tooth grass büyük ayrık otu, domuz  ayrığı, (bot). Cynodon dactylon die like a  dog gebermek, sefil bir şekilde ölmek (dog).  eatdog
   s. çıkar gözeten. Every dog has  his day bak. day go to the dogs mahvol  mak, bozulmak, kötü yola düşmek. hot dog  sosis Iet sleeping dogs lie işi kurcalamamak, işi oluruna bırakmak. put on the dog  (A.B.D.)., k.dili çalım satmak, poz takınmak.  rain cats and dogs sel gibi yağmur yağ mak, gökler boşanmak. sea dog fok; gemici  throw to the dogs itin önüne atmak, ziyan  etmek, israf etmek. | 
								 | 
							 
							
								| dog | 
								i. köpek, it. | 
								 | 
							 
				  |