işe girmek >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

işe girmek	{V} set up

işe girmek	to become employed, begin working.
işe girmek	* to become employed, begin working.
işe girmek	set up	v.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

acele ile girmek	{V} rush in, nip in
alanına girmek	{V} fall within
altına girmek	{V} fall under
araya adam koyup işe girmek	{V} push: get a job by push
araya girmek	{V} intervene, mediate, go between, put in a word, put in, punctuate, come between, intercede, interfere, interpose
aşırı borca girmek	{N} debt: run into debt
ayrıntılara girmek	{V} particular: enter into particulars, particularize
ayrıntıya girmek	{V} enlarge
bahse girmek	{V} bet, wager, go, lay, punt
başı derde girmek	{ID} entangled: become entangled in, entangled: become entangled with, foul: fall foul of, hot: get into hot water {V} cop it
başkası için riske girmek	{ID} bell the cat
biletsiz girmek	{V} gatecrash
birbirine girmek	{V} tangle with, snarl
birden girmek	{V} rush into
borca girmek	{V} debt: get into debt, debt: run into debt, incur debts, incur liabilities
boyunduruk altına girmek	{N} yoke: pass under the yoke
cinsel ilişkiye girmek	{V} sex: have sex, sleep with, lie with, jazz, hump, screw: have a screw, shag
çamurlu suya girmek	{V} puddle, puddle about
çarpışmaya girmek	{V} engage, engage in
çatışmaya girmek	{V} shoot it out