yukarı >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

yukarı	{A} high {ADV} up, upward, upwards {PREP} up

yukarı	1. upper part; upstairs. 2. upper; upstairs: yukarı daire the upstairs flat. Yukarı Mısır Upper Egypt. 3. upper, superior in social position: yukarı sınıf upper class. 4. (moving) up; (going) upstairs: Yukarı çıktı. He went upstairs. yukarıda 1. above; upstairs. 2. (holding one´s head) high: Başı yukarıda yürürdü. She would walk with her head held high. yukarıdan 1. from above. 2. from upstairs. 3. from the boss; from the top brass; from above, from the top. yukarıdan almak to behave in an aggressive, unyielding manner; to show an unwillingness to compromise. yukarıdan bakmak /a/ to look down one´s nose at, regard (someone, something) with disdain. yukarıdan aşağı süzmek /ı/ to give (someone) the once-over, scrutinize (someone) appraisingly from head to toe. yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal. colloq. I´m faced with an impossible choice./I´m damned if I don´t (do it), and I´m damned if I do (do it)./I´m sitting on the horns of a dilemma.
yukarı	* upper part; upstairs. * upper; upstairs: yukarı daire the upstairs flat. Yukarı Mısır Upper Egypt. * upper, superior in social position: yukarı sınıf the upper class. * (moving) up; (going) upstairs: Yukarı çıktı. He went upstairs.
yukarı	up
yukarı	above

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

aşağı yukarı	{A} approximative, rough {ADV} approximately, about, just about, pretty much, more or less, roughly, circa, close on, to and fro, nigh, rough: in the rough, roundly, some, something like, thereabout, tolerably {PREF} sub- {PREP} around, neighborhood: in the neighborhood of
aşağı yukarı işlemek	{V} reciprocate
aşağı yukarı sallanmak	{V} bob
bir aşağı bir yukarı	{N} chopping and changing
bir aşağı bir yukarı gitmek	{V} pace up and down
daha yukarı	{ADV} higher, upward of, upwards of
nehirden yukarı	{ADV} river: up the river
şehrin yukarı kısmı	{N} uptown
yokuş yukarı	{ADV} upgrade, uphill
yokuş yukarı giden	{A} uphill
yukarı!	{INTRJ} up!
yukarı asmak	{V} sky
yukarı aşağı	{A} up-and-down
yukarı atmak	{V} throw up
yukarı çekiş	{N} updraft, updraught
yukarı çekmek	{V} drive up, hike, hike up, hoist, pull up
yukarı çevirme	{N} upturn
yukarı çevirmek	{V} upturn
yukarı çıkmak	{V} ascend, climb up, move up
yukarı dikmek (göz)	{V} uplift