Osmanlıca » Türkçe  |
Yukarı  |
KÂSE |
f. Tas veya çanak. Kâse gibi olan çukurluk. * Başı kaplayan ve başın üstündeki kemik. |
|
|
KAŞE |
Mühür, imza. * Bir nevi kumaş. |
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
KÂSE-BEND |
f. Çatlamış, kırılmış. * Kâse gibi şeyleri tamir eden kimse. |
|
KÂSE-GER |
f. Kâseci, kâse yapan. |
|
KÂSE-İ ÇEŞM |
Göz çukuru. |
|
KÂSE-İ FAĞFUR |
f. Çin porseleni. Çin porseleninden yapılan kâse. |
|
KÂSE-İ SER |
Kafatası. |
|
KÂSE-LİS |
(Kâselis) f. Çanak yalayıcı. Çok yiyen, obur. Hırslı. * Dalkavukluk. Alçak huylu kimse. * Dilenci. |
|
KÂSE-LİSAN |
(Kâselis. C.) Dalkavuklar, çanak yalayıcılar. |
|
|
|