| AB-ENDAZ |
Su mühendisi. |
|
| AKS-ENDAZ |
f. Çarpıp duran. |
|
| BER-ENDAZ |
f. Bir yana atan. Yukarı kaldırıp atan. |
|
| BERK-ENDAZ |
f. Parlayıcı, parıldayıcı.BERKENDE : f. Koparılmış, sökülmüş, kökünden çıkarılıp atılmış. |
|
| ÇEP-ENDAZ |
f. Hileci,hilekâr, hile yapan kişi. |
|
| ENDAZ |
f. Atan, atmış, atıcı mânasında birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Dehşet-endaz $ : Dehşet verici, korkutucu. |
|
| HARF-ENDAZ |
Söz atan; dokunaklı, haysiyete ilişen söz söyleyen. |
|
| HATVE-ENDAZ |
f. Adım atan. |
|
| KADİR-ENDAZ |
f. İyi ok atan ve attığı her oku hedefe isâbet ettiren kimse. |
|
| LENGER-ENDAZ |
f. Lenger atan, demir atan. Demir atmış olan gemi. |
|
| NA'RE-ENDÂZ |
f. Nâra atan. Yüksek sesle uzun uzun bağıran. |
|
| NAVEK-ENDAZ |
f. Okçu. Ok atıcı. |
|
| NAZAR-ENDAZ |
f. Göz atmak. Göz atan, bakan, nazar eden. |
|
| NİGEH-ENDÂZ |
f. Bakan, bakıcı, bakıveren. |
|
| PAY-ENDAZ |
f. Ayak atan, ayak atmış. * Büyük kişilerin geçecek olduğu yerlere serilen halı gibi şeyler. * Duvar ve
möbleleri kaplamada kullanılan bir cins kumaş. |
|
| PERDEBER-ENDAZ |
f. Perdeyi kaldırıp atan. * Utanmayı bırakan, sıkılmayan, utanmayan, hayâsız. |
|
| PERTEV |
(Pertav) f. Ziya, ışık. * Atılma, sıçrama, hız. |
|
| PERTEV-FEŞAN |
Işık saçan, ziya saçan. |
|
| PERTEV-İ MİHR |
Güneş ışığı. Güneşin parlaklığı. |
|
| PERTEV-SUZ |
Yakan ışık. Güneşe karşı tutulduğu zaman, ışıkları bir noktaya toplayan ve bu suretle ışığın değdiği yeri
yakan mercek. |
|