| TESA'SU |
Çok yaşlanmak. * Artık gün geçirmek. * Bir nesnenin ekserisinin geçmesi. |
|
| TEŞA'U' |
Fiz: Işığın merkezden etrafa doğru dalgalanması. |
|
| TEŞA'UB |
Perâkende ve kol kol olup bölükler ve şubeler sahibi olma. * Bozuk bir şeyin düzelmesi. * Iraklaşmak. |
|
| TEŞA'UB-U AKVAM |
Kavimlerin kısım kısım, şube şube olması. |
|
| TEŞA'UBÂT |
(Teşa'ub. C.) Şubeler. Bölük bölük, kısım kısım olmalar. |
|
| TEŞA'UL |
(şu'l. den) Parlama, tutuşma. |
|
| TEŞA'UR |
(Şa'r. dan) Kıllanma, tüylenme. |
|
| TEŞA'US |
Tozlu topraklı olmak. Kirlenmek. Paslanmak. |
|