İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} kara, siyah, morarmış, zenci, pis, kasvetli, kötü, uğursuz, kızgın, koyu, karalayıcı
- {N} is, siyah, zenci, siyah giysi, siyah boya
- {V} siyaha boyamak, siyahlatmak, karartmak
|
|
|
Black |
s.
i. zenci. |
|
black |
s. 1. siyah, kara. 2. zenci. 3. karanlık, kasvetli. 4. kirli.
i. 1. siyah, kara. 2. zenci. |
|
black |
i.
s.
f. siyah renk; siyah boya; siyah elbise; zenci;
s. siyah, kara; karanlık, kasvetli; kirli; uğursuz, kızgın, dargın;
f. karartmak, siyahlatmak, siyaha boyamak; kararmak, siyahlanmak. a Black zenci. black-and-blue
s. çürük, morarmış Black-and-Tan terrier kahverengi benekli siyah teriyer. black and white yazı; basılı şey; siyah beyaz resim. black art büyü. black belt judoda en yüksek derece; A.B.D. siyahların beyazlardan daha çok olduğu bölge; A.B.D. toprağı siyah olan bölge. black body fiz. siyah cisim, hiç ışın yansıtmayan kuramsal cisim. black book kara listede olanların isimlerinin kayıtlı olduğu defter black box montajda bir tüm olarak takılan elektronik cihaz; içine bakılmadan kullanılacak cihaz. black coffee siyah kahve, alafranga kahve, sade ve sütsüz kahve. Black Death ondürdüncü yüzyılda Avrupayı kıran veba hastalığı. black diamond maden kömürü. black eye siyah göz; morarmış göz; kara leke. blackeyed Susan öküzgözüne benzer bir çeşit sarı papatya. black face (tiyatro) zenci rolüne girmiş beyaz adam; matb. siyah baskı. black flag siyah flama korsan flaması. Black Forest Kara Ormanlar (almanyada) black hole hapishane koğuşu, askeri ceza koduu black horehound kara yer pırasası, bot. Ballota nigra. black lead grafit. black letter bir çesit matbaa harfi, gotik harf. black magic büyü. Black Maria k.dili hapishane arabası; cenaze arabası. black mark kara leke. black market kara borsa. black mass şeytana ibadet ayini. black medic kelebek otu, kara yonca, bot. Medicago lupulina Black Muslim A.B.D.de islâm din ve âdetlerini kabul eden bir zenci mezhebine bağlı kimse. black out
i. ask. karartma; tiyatro v.b.nde ışıkların sönmesi. black out karartma tatbikatı yapmak; geçici olarak şuurunu veya görme duyusunu kaybetmek. black pepper karabiber. black power zencilerin talep ettikleri toplumsal ve kanuni hakları temsil ve temin eden güç. black pudding kıyma, yulaf unu ve kan ile yapılan bir iskoç yemeği. Blaek Sea Karadeniz .black sheep bir ailede diğer fertlere benzemeyen ve hep güçlükler çıkaran kimse. Blaek Shirt Kara Gömlekli; Faşist bir kurulusun üyesi black tea siyah çay. blackthorn
i. karaçalı, karadiken. black tie siyah papyon kravat; smokin. black walnut bir nevi siyah ceviz .black widow zehirli bir örümcek, zool. Latrodectus mactans in the black alacak bakıyesi olan. blackish
s. siyahımsı. blackly z .karanlık olarak. blackness
i. siyah oluş; karanlık olma. |
|
Black |
Siyah |
|
|
İngilizce » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
Black |
Destitute of light, or incapable of reflecting it; of the color of soot or coal; of the darkest or a very dark color, the opposite of white; characterized by such a color; as, black cloth; black hair or eyes. |
a. |
Black |
In a less literal sense: Enveloped or shrouded in darkness; very dark or gloomy; as, a black night; the heavens black with clouds. |
a. |
Black |
Fig.: Dismal, gloomy, or forbidding, like darkness; destitute of moral light or goodness; atrociously wicked; cruel; mournful; calamitous; horrible. |
a. |
Black |
Expressing menace, or discontent; threatening; sullen; foreboding; as, to regard one with black looks. |
a. |
Black |
Sullenly; threateningly; maliciously; so as to produce blackness. |
adv. |
|
İngilizce » Fransızca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} noir, méchant, sale, mauvais, violent, sombre, obscur, furieux, menaçant, pessimiste
- {N} couleur noire (F), noir (M), deuil (M)
- {V} noircir, cirer
|
|
|
İngilizce » Rusça  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} черный, темный, чернокожий, смуглый, темнокожий, грязный, мрачный, унылый, безнадежный, зловещий, злой, сердитый, тайный, дурной
- {N} черный цвет, чернота (F), черный: черная краска, чернь (F), траурный: траурное платье, черный: черное пятно, чернокожий (M), негр (M)
- {V} окрашивать черной краской, ваксить, чернить
|
|
|
İngilizce » Almanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} schwarz, dunkel, düster, finster, böse
- {N} Schwarze (M), Schwärze (F), Noir (N), Schwarz (N)
- {V} schwärzen, bestreiken, wichsen, boykottieren
|
|
|
İngilizce » İtalyanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} nero, buio, scuro, oscuro, negro, triste, lugubre, minaccioso, clandestino, sommerso
|
|
|
İngilizce » Çince (Simpl.)  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} 玈, 黑色的, 黑, 黎, 墨, 青, 玄, 黝, 皂, 淄, 缁
- {N} 黑, 黎, 黑人, 黑色
|
|
|
İngilizce » Çince (Trad.)  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} 玈, 黑, 黑色的, 黎, 墨, 青, 玄, 黝, 皂, 淄, 緇
- {N} 黑, 黎
|
|
|
İngilizce » Arapça  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} شديد السواد, قاتم, كحيل, مظلم, شرير, شائن, معاد, سواد, متشح بالسواد, متشائم, أسود, زنجي
- {N} شىء أسود, اللون الأسود
- {V} سود
|
|
|
İngilizce » Portekizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} preto, negro, sombrio, sinistro, sujo, hostil, perverso
- {N} preto (M), negro (M), cor preta, fuligem (F)
- {V} enegrecer, pretejar, cego: ficar temporariamente cego ou inconsciente, engraxar
|
|
|
İngilizce » Yunanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
black |
{blæk}
- {A} μαύρος, μαυρισμένος, σκοτεινός, άσχημος, άγριος, δυσοίωνος
- {N} Νέγρος, αράπης, μαύρος
- {V} αμαυρώνω, δυσφημώ, μουτζουρώνω
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|