Türkçe » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
gaflet |
- {N} heedlessness, unawareness, blindness, oversight
|
|
|
gaflet |
,-ti 1. unwariness. 2. carelessness; negligence. 3. unawareness, obliviousness, blindness. 4. absentmindedness, woolgathering; bemusement. 5. drowsiness.
__le 1. unwarily. 2. carelessly; negligently. 3. obliviously, blindly. 4. absentmindedly; bemusedly. 5. drowsily.
__ basmak /a/ 1. to feel sleepy, be ready to fall asleep: Bana gaflet bastı. I´m ready to fall asleep. 2. unconsciously to relax one´s guard. 3. to act carelessly; to act negligently. 4. to become oblivious to what is going on. 5. to go woolgathering, fall into a reverie.
__e düşmek 1. to act unwarily. 2. to act carelessly; to act negligently. 3. unconsciously to relax one´s guard.
__ etmek 1. to be unwary, be off one´s guard. 2. to be careless; to be negligent. 3. to be oblivious to what is going on.
__ göstermek 1. to be unwary, be off one´s guard. 2. to be careless; to be negligent. 3. to be oblivious to what is happening.
__ uykusu 1. woolgathering: Gaflet uykusuna daldı. She´s gone woolgathering. 2. drowsiness. 3. unawareness, obliviousness, blindness. 4. carelessness; negligence. 5. unwariness. |
|
gaflet |
gaflet{i}
* unwariness.
* carelessness; negligence.
* unawareness, obliviousness, blindness.
* absentmindedness, woolgathering; bemusement.
* drowsiness. |
|
gaflet |
heedlessness, unawareness, blindness, oversight |
n. |
|
Osmanlıca » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
GAFLET |
Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri
bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allahı ve emirlerini unutmak. |
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|