double |
/dubl(õ) / adj iki kat, çift, ikili; keskin * nm iki kat; kopya, suret au double fazlasıyla à double sens iki anlamlı à doubles commandes ikili kontrol en double iki nüsha le double de iki katı voir double çift görmek |
|
doublé |
, e/duble / adj : doublé de eklenmiş |
|
gras |
, se/gra, gras / adj yağlı; yağ bulaşmış, yağlı; şişman; bas. kalın (çizgiharf); bereketli; yapışkan; açık saçık, kaba * nm etin yağlı parçası avoir du gras boyutları gereğinden büyük olmak bouillon gras et suyu faire la grasse matinée sabah keyfi yapmak, yataktan geç kalkmak faire gras et yemeği yemek gras de la jambe baldır plantes grasses yaprakları kalın bitkiler terre grasse bitek toprak |
|
à double entente |
iki anlamlı |
|
à double sens |
iki anlamlı |
|
au double |
fazlasıyla |
|
avoir du gras |
boyutları gereğinden büyük olmak |
|
bouillon gras |
et suyu |
|
doublé de |
eklenmiş |
|
double emploi |
gereksiz tekrarlama |
|
en double |
iki nüsha |
|
faire gras |
et yemeği yemek |
|
gras à lard |
semiz, şişko |
|
gras de la jambe |
baldır |
|
le double de |
iki katı |
|
Mardi gras |
büyük perhiz arifesi |
|
verre double |
kalın cam |
|
voir double |
çift görmek |
|
|