çiçek >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

çiçek	{A} floral {N} flower, blossom, smallpox

çiçek	1. flower, blossom, bloom. 2. flowering plant, flower; ornamental plant. 3. smallpox. 4. chem. flowers, (a) sublimate: kükürt çiçeği flowers of sulfur. 5. colloq. loose woman, sexually promiscuous woman. 6. colloq. charming scoundrel; charming woman who is up to no good. __ açmak to bloom, flower, blossom. __ aşısı 1. smallpox vaccine. 2. smallpox vaccination. __ bahçesi flower garden. __i burnunda (çamuru karnında) 1. garden-fresh, very fresh (fruit, vegetable). 2. fresh, hot (piece of news). 3. (someone) who is a rank newcomer to (a job): çiçeği burnunda bir gazeteci a cub reporter. __ çıkarmak to break out with smallpox. __ durumu bot. inflorescence. __ dürbünü kaleidoscope. __ gibi 1. very clean and neat. 2. very neat and attractive. __ tarhı flower bed. __ vermek to bloom, flower, blossom.
çiçek	* flower, blossom, bloom. * flowering plant, flower; ornamental plant. * smallpox. kimya * flowers, (a) sublimate. konuşma dili * loose woman, sexually promiscuous woman. konuşma dili * charming scoundrel; charming woman who is up to no good.
çiçek	bloom
çiçek	blossom

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

1.

i., tıb. çiçek hastalığı. variolous

s. çiçek hastalığı kabilinden; çiçek bozuğu, çopur. ,çiçek hastalık.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

açmayan (çiçek)	{A} blind
alplere özgü beyaz çiçek	{N} edelweiss
aspidistra (çiçek)	{N} aspidistra
başağa benzer çiçek başı	{N} spike
boyuncuk (çiçek)	{N} stylus, style
cennetteki ölümsüz çiçek	{N} asphodel
iyi çiçek yetiştirmek	{ID} finger: have green fingers, thumb: have green thumb
Japon çiçek düzenleme sanatı	{N} ikebana
kurutulabilen çiçek	{N} everlasting, everlasting flower
çiçek açan	{A} flowering, blooming, efflorescent
çiçek açan bitki	{N} flowering plant
çiçek açma	{N} flower, bloom, florescence, efflorescence
çiçek açma dönemi	{N} florescence
çiçek açmak	{V} flower: come into flower, bloom, blossom, flower, blow, effloresce
çiçek açmış	{A} blooming, blossom: in blossom
çiçek amblemi	{N} floral amblem
çiçek bahçesi	{N} parterre
çiçek bozuğu	{A} pitted with smallpox, pitted, pock-marked {N} pock, pockmark
çiçek buketi	{N} corsage
çiçek çocuğu	{N} flower child