• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bowl Dinle! {bəʋl}
  • {N} tas, kâse, çanak, leğen, kadeh, stadyum [Amer.], top (bowling vb.), dokuz kuka oyunu
  • {V} yuvarlamak, çevirmek (çember), yuvarlanmak, bovling oynamak, yolunda gitmek, tıkırında olmak
bowl along
  • {V} yolunda gitmek, tıkırında olmak
bowl over
  • {V} çarpıp düşürmek, şaşırtmak
Dust Bowl {'dʌstbəʋl}
  • {N} bölge: kuraklık bölgesi, çöle dönmüş arazi
finger bowl {'fıŋgərbəʋl}
  • {N} el yıkama tası (sofrada)
pipe bowl
  • {N} lüle
punch-bowl {'pʌntʃbəʋl}
  • {N} punch kâsesi, meyveli kokteyl kâsesi
salad bowl {'sælədbəʋl}
  • {N} salata tabağı, salata kâsesi
soup bowl
  • {N} çorba kâsesi
sugar bowl {'ʃʋgərbəʋl}
  • {N} şekerlik
bowl f. bir çeşit top oyunu oynamak; top gibi yuvarlamak; top atmak. bowl over vurup devirmek; şaşırtmak, şaşkına çevirmek. be bowled over hayretten donup kalmak.
bowl i. kase, çukur kap; tas, leğen; tahta top; birkaç tip top oyunu.
bowl i. kâse, tas.
bowl f.
1. bowling oynamak.
2. kriket top atmak.
bowl çanak
bowl along süratle gitmek.
bowl s.o. over
1. birini şaşırtmak, birini şaşkına çevirmek.
2. birini yere yıkmak, birini yere devirmek.
punch bowl punç kâsesi.
sugar bowl şekerlik, şeker kabı.
toilet bowl klozet, alafranga hela taşı.