• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
ağzından
1. Birisinden dinleyerek. Adına.
ağzından
1. Birisinden dinleyerek. Adına.

Türkçe » İngilizce Yukarı
ağzından * as heard directly from. * in the name of.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ağzından akmak
  • {V} slobber
ağzından dışarı sarkmak
  • {V} loll out
ağzından kaçırma
  • {N} giveaway
ağzından kaçırmak
  • {V} babble, babble out smth., betray, blab, blab out, blunder out, blurt out, let fall, rap out, tattle
ağzından lâf almak
  • {V} pump, drag out
ağzından sarkıtmak
  • {V} loll out, loll
ağzından sır almak
  • {V} worm a secret out of smb.
baklayı ağzından çıkarmak
  • {ID} bean: spill the beans, cat: let the cat out of the bag
başına vur, ağzından lokmasını al colloq. He is so good-natured that anybody can walk all over him.
eline vur, ağzından al colloq. He is very meek and spiritless.
eline vur, ekmeğini ağzından al colloq. He is very meek and spiritless.
ağzından almak ağzından kapmak/almak * to anticipate what (someone) is going to say and say (it) first.
ağzından baklayı çıkarmak * to put aside considerations and speak out, let the cat out of the bag.
ağzından bal akmak * to talk sweetly.
ağzından çıkan sözü kulağı duymamak ağzından çıkanı/çıkan sözü kulağı duymamak/işitmemek * not to realize what one is saying, to (get angry and) explode.
ağzından çıkan sözü kulağı işitmeme ağzından çıkanı/çıkan sözü kulağı duymamak/işitmemek * not to realize what one is saying, to (get angry and) explode.
ağzından çıkanı kulağı duymamak ağzından çıkanı/çıkan sözü kulağı duymamak/işitmemek * not to realize what one is saying, to (get angry and) explode.
ağzından çıkanı kulağı işitmemek ağzından çıkanı/çıkan sözü kulağı duymamak/işitmemek * not to realize what one is saying, to (get angry and) explode.
ağzından çıkmak * to slip out without being intended.
ağzından dirhemle laf çıkmak ağzından dirhemle laf/söz/lakırdı çıkmak * to be someone of few words, be tight-lipped.