Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
kandırmak |
- {ID} pup: sell smb. a pup
- {V} argue, bait, bamboozle, befool, beguile, cheat, con, cozen, deceive, delude, diddle, dish, dissuade, dupe, entice, fast-talk, finagle, flimflam, fool, gammon, get round, gyp, hornswoggle, induce, intrigue, inveigle, jockey, jolly, kid, lead on, lie, persuade, play with, put across, put over, rope in, serve a trick, spoof, stall off, stick, string, string along, stuff smb., take in, trick, wheedle
|
|
|
kandırmak |
/ı/ 1. to deceive, fool, take in. 2. to persuade, convince. 3. to quench (someone´s) thirst. |
|
kandırmak |
* to deceive, fool, take in.
* to persuade, convince.
* to quench (someone's) thirst. |
|
kandırmak |
beguile |
|
kandırmak |
cheat |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
etkileyerek kandırmak |
|
|
kendini kandırmak |
|
|
rüşvetle kandırmak |
- {V} suborn, tamper, tamper with
|
|
tatlı sözle kandırmak |
|
|
tatlı sözlerle kandırmak |
- {V} sweet-talk, coax, wheedle
|
|
yalanlarla kandırmak |
|
|
(into ile) blöf yaparak kandırmak/ikna etmek |
bluff |
|
(into/out of ile) kandırmak |
cajole |
|
kandırmak amacıyla uydurmak |
fabricate |
|
etkileyerek kandırmak |
swing |
v. |
kendini kandırmak |
persuade oneself |
v. |
rüşvetle kandırmak |
suborn, tamper, tamper with |
v. |
tatlı sözle kandırmak |
cajole |
v. |
tatlı sözlerle kandırmak |
sweet talk, coax, wheedle |
v. |
yalanlarla kandırmak |
stuff smb. with lies |
v. |
|
|